Takvimler 6 şubat 2023’ü saat 4.17 gösterirken ülkemde yer yerinden oynadı.
Kahramanamarş, Malatya, Adana, Hatay, Kilis, Osmaniye, Gaziantep, Elazığ, Adıyaman, Şanlıufra, Diyabakır, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.6 şiddetinde depremin etkisi ile sarsıldı. Canlı programlar ve video kayıtları yalan söylemez elbet, akitf fay hattı boyunca kurulan11 şehir ve bağlı beldelerden yükselen feryatlar geceyi inletti. İzledik, duyduk, dinledik. Karanlık, soğuk hepsi kolkola verdi gece gelen hayin ölümün etkisini artırdı. Resmi rakamlara göre; 50 bine yakın kişi kaybedildi, yüz binden fazla kişi yaralandı, milyonlarcası evsiz kaldı. insanlar ya kendi olanakları ile ya da başlarının yardımıyla, arkada anılarını, hatta yaşayan ölülerini bırkarak yaşadığı kenti terk etmek zorundaydı. Yapılan ilk müdahaleleler sonrasında bildirilen rakamlar, 10 milyondan fazla kişinin, çeşitili derecelerde kaybıpla hayatlarına tutunmaya çalıştığını göstermekte…
Tam o anda akılara bazı sorular takıldı? Neden şimdi, neden biz, neyle sınanıyoruz Allahım, ne yaptık da bunlar başımıza geldi, bana ne olacak bize kim yadım edecek şimdi, yaralarımızı kim saracak, kimin güvencesi bize sahip çıkacak, sesimi duyan var mı, ölmek mi hayatta kalmak mı zor, isyan edip günaha mı giriyorum yoksa, yaralımı nereye götürdüler, cenazemi nereye gömdüler, çadır var mı çadır, battaniye kışlık giysi veren var mı, evladımın bi mezar bile olmayacak mı, yardım kolisi bana neden ulaşmadı, suyum yok elektiriğim kesik, tuvaletler nerde, herşey eskisi gibi olacak mı, çare var mı çare ????? vs…
Sizi temin ederim ki; deprem gibi afetlerde, yapılması gerekenler konusunda bilim insanlarının aklı çok net. Zaten her ülkenin kendine özgü bir afet planı olmak zorundadır. Adım adım izlenecek protokolleri, hayatta kalışı artıran ülke modelleri el altında hazırda tutulur.
Bana kalırsa sorun bilinç, düzeyindeki eksikliğimizden kaynaklı…
Deprem fealaketinin birinci yılında “Halk Sağlığ Uzmanları Derneği” bu bilince katkı niteliğinde basın açıklamasını kamuoyu ile paylaştı. Afetlerde daha çok hayat kurtarmaya odaklanıldığı, oysa bağışıklama gibi birinci basamak sağlık hizmetlerinin gözden kaçtığını, yoksullar, göçmenler, engelliler gibi hasas grupların ne yazık ki geç farkedildiğini, bölgede beslenme ve güvenli içme suyu gibi hayati ihtiyaçların yeterince karşılanamadığına dikkat çekildi. Afet sonrası salgın hastalık risklerine de vurgu yapan HASUDER’ e destek Türk Tabipleri Derneği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulundan geldi. Afetler ve düzensiz göçlerin etkisiyle artan “kızamık ve uyuz olguları hatırlatılarak, gündeme oldukça kritik notlar düşüldü.
Deprem değil, çürük bina öldürür denilir ya, bence asıl mesele;
21.yüzyılda Afet Sonrası “Halk Sağlığın” yeniden inşası olmalı….
(Ek:TTB UDEK Üyesi KLİMİK, HASUDER ve Türk Pediatri Kurumu’nun Türkiye’deki Kızamık Salgını Üzerine Görüşü _ Klimik.pdf file:///C:/Users/Pau/Desktop/HASUDER%20Deprem%20Bas%C4%B1n%20A%C3%A7%C4%B1klamas%C4%B1%20.pdf. file:///C:/Users/Pau/Desktop/UYUZ%20TANI%20VE%20TEDAV%C4%B0%20REHBER%C4%B0.pdf)