Söğüt gibi küçük bir beldede 400 çadırlık bir aileden bir beylik kuruyorsun. Ve bu beylik bugünkü 53 ülkeyi içine alan bir cihan imparatorluğu haline geliyor.
Dinleri, dilleri, ırkları farklı milletleri 600 yıl uyum içinde yönetiyorsun. 22 milyon kilometre toprak üzerinde yaşayan milletleri iletişim, internet, telefon olmadığı halde İstanbul Topkapı Sarayı’ndan idare ediyorsun. Elbette bu muhteşem çınar ağacı, Osman Bey’in ektiği tohum üzerinde büyümüştür. Acaba Osman Bey’in özellikleri nelerdi? Hangi prensipler üzerinde temellerini atmıştı muhteşem imparatorluğun? İşte bu gibi soruların cevaplarını Uğur Altuğ “Osman Beg” kitabında şöyle anlatıyor: “En önemli dayanağı Şeyh Edebali’ydi. Şeyhi, mürşidi ve fıkıh alanında danışmanıydı. Dostlarıyla iyilik, düşmanlarıyla barış içinde olmayı hedef edinmişti. Osman Bey aynı zamanda Bizanslı bir komutan olan Mihail Köse ile yakın dostluk kurmuştu. İleride müslüman olacak olan bu komutanla da görüş alışverişi yapardı. Yanına farklı inanç ve dünya görüşlerine sahip insanları çekmeyi başarmıştı. Irk, kimlik, meslek ayrılığı gözetmeksizin kurduğu bir istişare kadrosu vardı. Bunları beyliğin oluşumunda kurucu bir unsura dönüştürmüştü. Amacı farklı kaynaklardan gelen kabiliyetleri uyumla çalıştırmaktı. Ve bunda başarılı oldu farklı kültürleri bir arada yaşatmak idealiyle Cihan imparatorluğunun temelleri atılıyordu sanki.”
Evet her kurucu liderin odaklandığı bir şey olmuştur şu anda bile farklı kültürlerin idaresinin ne kadar zor olduğunu düşünürsek Osman beyin başarısının zoru başarmak olduğunu tahmin edebiliriz.
Büyük lider olmak için cesaretli gayretli olmak da çok önemlidir fakat insanları uyum içinde idare etmek büyük kurucuların en önemli özelliğidir. Bir başarı öyküsü olarak her zaman başarılı şirketlerin kurucularını merak etmişizdir. Maalesef 6 asırlık Cihan imparatorluğunu kuran liderlerimizi merak bile etmiyoruz. Kötümserlik umutsuzluk içinde bizden bir şey olmaz nakaratını tekrar edip duruyoruz.
Madem milletimiz içinden böyle liderler çıkarmıştır elbette ümidimizi koruyacağız. Bediüzzaman’ın dediği gibi “Rahmet-i ilahiyeden ümit kesilmez, çünkü Cenab-ı Hak bin seneden beri Kuran’ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam milletini geçici muvakkat arızalarla inşallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini devam ettirir.”
Evet bir topluma liderlik yapmak özellikle kurucu liderlik sıradan insanların işi değildir. Ezbere söylediğimiz ‘Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’dir’ demek bize basit gelebilir. Fakat biraz tarih okuyup onları daha iyi tanırsak takdirlerimiz ve dualarımız onlarla olacaktır.