Herkese merhabalar. Bu hafta süt tüketimi hakkında yazmak istedim.
Süt, son zamanlarda sıklıkla tartışılır bir konu haline geldi hatta bazı çevrelerde sütü hayatımızdan çıkarmamız gerektiğine dair konuşmalar yapıldığına şahit oluyorum. O yüzden süte biraz daha detaylı bakalım;
Süt içeriğine bakılacak olursa; ortalama %87,3’ü su, %5’i karbonhidrat, %3,5’i yağ, %3,4’ü protein, %0,7’si de mineraldir. Süt, C vitamini ve demir dışında, başta kalsiyum, protein, fosfor, A ve özellikle B grubu vitaminlerinden B12 ve riboflavinin iyi bir kaynağıdır. Aynı zamanda elzem amino asitleri de dengeli olarak içermektedir.
Süt tüketimin; kemik sağlığının yanı sıra obezite, kanser, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklardan koruyucu etki gösterdiği, diş çürüklerini ve osteoporozu önlediği, aynı zamanda tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolünde etkili olduğuna yönelik kanıtlar bulunmaktadır.
SÜTÜN YARARLARI
· Süt, tüm yaş grupları için gerekli olan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak en iyi kaynaktır.
· Çocuklukta ve gençlikte özellikle kemiklerin güçlü olması için gerekli bir besindir.
· Büyüme ve gelişmeyi destekler.
· Çocuk beyninin gelişiminde yapısında bulunan yağ asitleri ile görev almaktadır.
· İleri yaşlarda osteoporozdan korur.
· Kemik erimesini önler.
· Mikrobik enfeksiyonlara karşı etkilidir.
· Mide rahatsızlıklarını giderir.
· Vücut ağırlığının korunmasında etkilidir.
· Sindirim sistemini düzene sokar.
· Diş çürüklerini önler.
· Tansiyon kontrolünü sağlar.
· Süt içmek, böbrek taşı oluşumu riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Ülkemizde üretilen sütlerin %20’si maalesef hala sokak sütü olarak pazarlanmaktadır. Süt tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; açıkta satılan süt yerine, sağlıklı ambalajda satılan sütü tercih etmektir.
Türkiye’de açık sütler ile ilgili yapılan bir araştırmaya göre;
10 dakikalık geleneksel kaynatma ile birçok vitamin oranında düşüş görülmüştür.
Süte uygulanan ısıl işlemler vitamin içeriğini azaltabilir ancak fabrikalarda kontrollü olarak sıcaklık ve ışıl işlem gördüğü için besin öğesi kayıpları (ev ortamında çiğ sütün kaynatılmasına göre) daha az olmaktadır ayrıca kontrollü olarak uygulanan ısıl işlemin mikrobiyolojik açıdan sağlıklı süt üretmedeki faydaları da göz ardı edilmemelidir.
Yapılan çalışmalarda sütte besin öğesi kayıpları değerlendirildiğinde;
Evde geleneksel kaynatma> UHT> pastörizasyon yöntemi üstünlük sağlamaktadır.
NE KADAR TÜKETMELİYİZ?
Yetişkin bireylerin 2 porsiyon (400 ml), çocuklar, adölesanlar, gebe, emzikli ve menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon (600-800 ml) tüketmeleri önerilmektedir.
Herhangi bir sağlık sorunu yok ise süte diyetinizde mutlaka yer verin. Sağlıklı ve mutlu haftalar diliyorum. :)