2016! Küsme bize ne olur, amma çektirdik sana, geldiğine geleceğine pişman oldun değil mi?
Oysa ki ne ümitlerle gelmiştin, ülkemize sağlık, mutluluk, huzur, barış getirecektin. Evlenemeyene eş, sevdiğine kavuşamayana vuslat, çocuğu olmayana çocuk getirecektin. Sıla hasreti çeken herkese kavuşma nasip edecektin. Olmadı be 2016…
‘Benim içimde bulunan 365 gün içinde olmadı’ diye nöbeti 2017’ye devrettin. Bıraktığın enkazdan 2017’nin haberi var mı peki.
Canların feda edildiği ülkemin her köşesi yaralı.
Suriye, Irak, Mısır bitkin. Ankara, İstanbul, Malatya, Adana üzgün.
Ateş hep düştüğü yeri yaktı. Şehitler göçüp gitti güzel yurtlarına, gülerek bakıyorlar mutlaka bize.
'Ben çok güzel bir yerdeyim, tasalanmayın!’ diyorlar.
'Bize emanet' dediğimiz, şehit analarına, babalarına, eşlerine, çocuklarına, sevdiklerine… sahip çıkabiliyor muyuz. Allah devletimize zeval vermesin.
15 Temmuz’da yaşanan ‘Darbe Kalkışması’ çok canlar aldı bu milletten, bu darbeyi yapana da, yaptırana da, yapılmasına müsaade edene de başından beri beddua etmeye devam ediyoruz. Kudretli devletimizin bunun suçlularını yakalayıp cezasını vereceğine inancımız tam...
2017 Bana bak! ‘Benden önceki yıl bana enkaz bırakmış’ diyerek, kenara çekilip işi oluruna bırakmaya başlarsan külahları değişiriz (Hoş, külahları değişsek sanki bir şey olacak). Daha gelmeden korkutmamak lazım.
Yeni yıl 2017! Sen gel! bizim hâlâ sevdalarımız, hayallerimiz var. Refahın, huzurun, sağlığın, barışın bu cennet vatanımıza geri geleceğine inancımız tam.
Bir sözümüz de ‘Terör Belası’na! Terörden beslenen, nemalanan rant elde eden kim varsa ağa babasından en küçük elemanına; Bırakın bu kavgayı, çekişmeyi. Bu ülkeden size ekmek çıkıyormuş gibi görünse de uzun vadede hüsrana uğrayacaksınız. Biz yine eskiden olduğu gibi doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bütün olmaya devam edeceğiz.
Bir iki cümle de kazara bizi okuyan size; 2017 yılı size, ailenize, devletimize; sağlık, huzur, barış, mutluluk getirsin. Hüznü, kederi, düşmanlıkları, kem gözleri sizden uzak etsin.
Mutlu Yıllar…