Selamlar. Bir süredir sizlerle bir araya gelemiyorum. Yeni bir işe başladığım için alışma süreci ve yorgunluğundan vakit ayıramıyordum.
Sizlere anlatacağım çok şeylerim var merak etmeyin. Keşke gün 24 saatten fazla olsaydı da her şeye yetişebilseydim.
Herkesin göz ardı etmeye çalıştığı şeyi vurgulamak için karşınıza çıktım. Seçime bir aydan kısa bir süre kaldı. Cumhurbaşkanı adayları ve milletvekili adayları kesinleşti. Millet ittifakının baraj sıkıntısı yaşayacak partileri diğer partilerin listelerine dahil olarak hem güç birliği yaptılar hem de milletvekilliklerini garantilediler. Ben onlara emrivaki seçilecekler diyorum. Aslında garanti olan hiçbir şey yok lakin hepimizin tıpış tıpış gidip oy vereceğini düşünüyorlar ki pek de yanılmıyorlar. Hadi bunu bize dayattılar da birbirlerine ne kadar güveniyorlar da bu riski göze alıyorlar?
CHP’li olmayan 30’dan fazla aday, CHP listelerinden seçime girecek. Bu da demektir ki CHP mecliste kendi gücünü düşürüyor. Şimdi sizlere gerçek bir örnek üzerinden durumu açıklayacağım. Mehmet Ali Çelebi, 2018 genel seçimlerinde CHP’den milletvekili oldu. 2021 yılında CHP’den istifa ederek Memleket Partisine geçiş yaptı. 2022 yılında ise Memleket Partisinden ayrılarak Ak Parti’ye geçiş yaptı. Bir milletvekilliği döneminde 3 ayrı partinin milletvekilliğini yaptı. Şimdi soruyorum sizlere: Sizce Mehmet Ali Çelebi, milletvekili olmak için oyları kendisi mi kazandı yoksa kazanılmış CHP oylarıyla mı milletvekili oldu? Oy verenlerin çoğunluğu adayları bile önemsemeden partiye oy verdiler. Peki, bu adayların/milletvekillerinin sizin oyunuzu başka partiye peşkeş çekmesine engel olabilecek bir kanun var mı? Yok. Aynı şey belediye başkanları için de geçerli. Bir partiden belediye başkanı seçilen bir kişi seçimden sonra istifa ederek herhangi bir partiye geçebiliyor. Direkt olarak o parti o belediyeye sahip olmuş oluyor. Mesela bu gün Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş gibi iki büyük şehrin belediye başkanı partilerinden istifa edip Ak Partiye geçebilir. Bunda herhangi bir engel var mı? Yok. Siz direkt adaya mı yoksa partiye mi oy verdiniz? Ne hakla bizim oylarımızı bizim rızamız olmadan başka partiye aktarabiliyorlar?
Tüm bu anlattıklarımı göz önünde bulundurarak şu soruma cevap verin lütfen: Sizler partinizin mecliste güçlü olması için milletvekili seçimlerinde bir partiye oy veriyorsunuz. Ancak bu milletvekilleri sizin partinizin üyesi bile değil. Seçimden sonra sizin partinize değil kendi partilerine bağlılıkları olacak. Siz gerçekten bunun için mi oy veriyorsunuz? O partiler zaten barajı geçebilecek kapasitede bile değiller. Sizlerin baraj altında bırakacağı partilerin adayları sizin oylarınızla milletvekili seçilip sizin desteklemediğiniz bir partiye bağlı olacaklar. Hatta bir günde pat diye hiç oy vermeyeceğiniz bir partiye bile geçebilirler. Bu a veya b partisiyle alakalı bir serzeniş değil benim için. Ben bu bozuk düzene karşı çıkıyorum. Bunun değişmesi için sizlerden destek bekliyorum.
Sizlere bir senaryo sunacağım: Siz Ak Partiyi desteklemeyen ve iktidarın değişmesini isteyen bir seçmensiniz. Recep Tayyip Erdoğan, aynı İmamoğlu ve Yavaş gibi seçildi lakin mecliste çoğunluğu yok. Erdoğan’ın deyimiyle “topal ördek” olacak. Şimdi gözlerimizi CHP listelerindeki adaylara çevirelim. 30’dan fazla milletvekili var. Sedat Peker’in bile elinde bunca belge varken bu ülkeyi 20 yıldan fazla zamandır yöneten kişinin elinde neler vardır? Bu milletvekillerini “ikna” etmesi ne kadar zor olacaktır? Genel başkanları dahil çoğu eski Ak Partili. Erdoğan’ın deyimiyle “beraber yürüdüler bu yollarda” dimi? Bu durumda hem cumhurbaşkanı olmuş olacak hem de mecliste kaybettiği gücünü geri kazanabilecek. Yani 5 yıl daha bu bozuk düzen yüzünden sizin oylarınızla istemediğiniz bir parti ve kişi iktidarını sorunsuz sürdürecek.
Alacağınız riski iyi hesaplayarak kararınızı vermenizi rica ediyorum. Unutmayın güç sizin elinizde. Siz istemediğiniz sürece kimse sizin verdiğiniz güçle hareket edemez. Eğer sizler bir duruş sergilerseniz yöneticiler de sizlerin duruşunuza uygun davranmak zorunda kalacaklardır. Çünkü patron sizsiniz.