İbadetler! Asla anlatılamazlar. Bilinen hikmetleri, asla bilinemeyecek hikmetleri var. Allah’a ibadet etmek; bütün kâinatı ve içindeki her şeyi yaratan sınırsız güç ve kudretin sahibine!
Mekke’yi Mükerreme! Kâbetullah var burada bir de zemzem ve sıcak! “Buraya gelen yalnız Benim için gelsin” demiş Mevla. Medine’yi Münevvere! Allah Resulü var burada bir de hurma ve sıcak! “Buraya gelen de Benim için gelsin” demiş Mevlâ. Allah rızası için gidenin çok şey kazanacağı yerler buralar. Allah’ın rızasının, Peygamberin şefaatinin kazanılacağı, günahların affolunacağı yerler. Müslüman için en büyük mutluluk bu!
Bir saat kadar önce giderdim ikindi namazına. Geç giderseniz yer bulmak neredeyse imkânsız. Namaz kılındıktan sonra sonra yerinden kalkmıyor insanlar yer bulamamak korkusuyla. İki ayağının üzerine oturup taa akşama, iftara kadar öylece bekliyorlar. Kimisi Kuran-ı Kerim okuyor, kimisi tespih çekiyor, kimisi dua ediyor, kimisi Kâbetullah’ı seyrediyor, kimisi namaz kılıyor, kimisi ağlıyor, kimisi boynunu bükmüş tarif edilemez bir halde. Bir o kadar insan da tavaf alanında! Sizin anlayacağınız; sayısız insan sayısız hallerde!
İftar saati yaklaştıkça açlık ve susuzluk boyunları daha da bükülüyor, insan nefsini yeniyor ve bunu anlıyor. Adeta melekleşiyor. Ya tavaf alanı! Asla anlatılamaz, anlatmaya güç yetmez o güzelliği, tabi ki elde edilenleri de. Evirip çeviriyor Rabbimiz kendine sızlayan kalpleri. Buluyor insan kalbinin derinliklerinde Rabbinin öğrettiği hakikatleri. Mevla için şekilden şekile bürünüp kıvranırken sayısız melek; perdeler kalkıyor gözlerden ve gönüllerden! Anlıyorsun ve ağlıyorsun! “Üç ramazan umresi yapana bir haç sevabı yazılır” hadisinin anlamını da.
Birkaç tane hurma, küçük kapta yoğurt, azıcık ekmek ve zemzem. İşte iftar için yemek ikramı bu kadar. Hayatınızda hiçbir yerde hiçbir şeyi böyle bekleyemez, böyle bir iştahla yiyemez ve içemezsiniz! Allah’ın evinde ve Peygamberin yanında her şey başka, bambaşka! İçinizde bir sıcaklık beliriyor, gönlünüz farklı şeyler görüyor, bazı hakikatler öğretiliyor size. İftar vakti iyice yaklaştığında insanlar bir bir ayağa kalkıyor. Ortaya inanılmaz bir yakarış yayılıyor. İnsanlar bulunmaz bir fırsat yakaladıklarının farkında olarak Rablerinin kapısına dayanıyorlar. “Affet bizi Allah’ım!” diye.
Kısa bir sürede yeniyor ikrâmlar. İnanılmaz bir mutluluk bu. İkram sofraları toplanıyor hemen elbirliği ile. Sayısız insan ayağa kalkıyor akşam namazı diye. Bir akşam namazı kılınıyor ki; ayaklar sanki kesik yerden. Kâbetullah’da kılınan namaz, Peygamberle kılınan namaz! Bambaşka bu namazlar. Namaz kılıyorsunuz burada ağlayan gözlerle!
Buralarda yapılan yakarışlar kimbilir hangi belaları giderdi üzerimizden. Kim bilir Cenab-ı hak, bildiğimiz ve bilemediğimiz ne nimetler verdi bize. Kim bilir bu yakarışlar daha ne nimetler sağlayacak Müslümanlara ve insanlığa. Cenab-ı Hak bu yakarışların ahirette karşılığını nasıl verecek acaba? Ebedi âlemde ne büyük bayram olacak Müslüman için! Hiç şüphesiz Müslüman gülecek ,ebedi âlemde ebediyyen!
Haç ve umre ibadeti! Bu ibadetler için gidenler çok şey kazanıyorlar. Bu ibadetleri yapan müslümanlar kazanıyor ve bütün insanlar faydalanıyor. Bilsinler ya da bilmesinler. Gidenlere tekrarı ve gidemeyenlere de gitmek nasip olsun inşallah. (Devam edecek)