“Üç aylar” Recep, Şaban ve sonu Ramazan ayı ile biten, rahmeti, bereketi ve mağfireti bol, bir zaman dilimidir.

Allah Resulü’nün (s.a.v), “Allah’ım! Hakkımızda Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır.” duası bu ayların ehemmiyetine işaret etmektedir. Allah Resulü bu aylarda diğer aylardan farklı olarak bolca oruç tutmuş, namazlarını artırmış, Kur’an okumuş, tefekkür ve yardımlaşmaya çok önem vermiştir.

Bizlerde bu aylarda oruç, namaz, Kur’an okuma, tefekkür, yardımlaşma gibi ibadetlere diğer zamanlardan daha da önem vermeliyiz. Üzerimizde kul hakkı varsa bunu gidermek için maddi, manevi çaba göstermeliyiz. Namaz eksiklerimizi tamamlamalıyız. Zekât ve sadakalarımızı vermeliyiz. Manevi hayatımızı gözden geçirmeli eksiklerimizi belirlemeliyiz.  Bu ayları oruçla geçirerek Ramazan ayına hazırlanmalıyız. Bolca Kur’an okumalı kendimiz ve tüm Müslümanlar için dua etmeliyiz.

Bu aylar; Regaib, Miraç, Berat Kandili, Kadir gecesi ve Ramazan bayramı gibi mübarek gün ve geceleriyle tövbe etmek, manen arınmak ve kendimizi yenilenmek için bereketli birer maneviyat mevsimidir.

Bir tespitimi üzülerek burada ifade etmek isterim ki Müslümanların yüzde dördü hariç dört rekâtlık bir namazı doğru olarak kılacak bilgiye sahip görünmemektedir. Bu aksaklık iman zayıflığı (ibadetin hafife alınması) ile birlikte okuma alışkanlığının hiç olmayışından kaynaklanmaktadır. Oysa bir ibadetin kabul olması; ibadetin doğru yapılmasına ve sadece Allah için yapılmasına bağlıdır. Peki bilgi olmadan ibadet nasıl doğru olarak yapılacaktır?

Dört rekâtlık namazda “Fatiha” ile birlikte en az beş sure tam ve doğru olarak bilinmek zorundadır. Yine dört rekâtlık bir namaz için Sübhaneke duası, Tahiyyat duası Allahümme salli ve barik duaları, Rabbena duaları ve konut duaları tam ve doğru olarak bilinmelidir.

Müslüman mutlaka dört rekâtlık bir namazı kılacak kadar sure ve duaları tam ve doğru olarak ezberlemeli ve yine mutlaka bir hoca önünde en az üç ayda bir bunları okuyarak hatalarını gidermek için gayret göstermelidir. En az hata ile okuyabildiği sure ve duaları böylece bilmeli ve namazlarında bunları okumalıdır.

Önceki yazılarımda defalarca ifade ettiğim gibi Müslüman ancak öğrenme gayreti içinde bulunursa, melekler hatalarını düzelterek yazar! Öğrenme gayreti içinde olmamak aslında ibadeti hafife almaktır! Allah korusun böyle yapılan ibadetler sevap yerine günah kazandırdığı gibi kişiyi Allah’a yaklaştıracağına Allah’tan uzaklaştırır!

Müslümanlar olarak şuna bilmeliyiz ki cehaletle İslam dini asla bir arada olamaz. Bunu idrak etmek zorundayız! Bugün Müslümanların çektiği sıkıntılar işte sözünü ettiğimiz bu cehaletin bedelidir!

Göstereceğimiz her gayret Rabbimizin katında karşılığını fazlasıyla bulacaktır. “Üç aylar” dilerim gayretimize vesile olur.