Birçok ülke İslamiyet’i seçen insanları tehdit olarak görse de İslamiyet Amerika’dan Afrika’ya  Avrupa’dan  Avustralya’ya  kıtalar aşarak hızla yayılıyor. Adını hiç duymadığımız ücra köşelerde bile  birçok Müslüman var artık. Belki çok ilgimizi çekmiyor bu yükseliş hatta birçok İslam ülkesinin yaşadığı zorlukları görünce nereye gidiyor bu dünya bile diyoruz. Bu ilgisizliğimiz herkes tarafından  dikkat çeken, beğenilen   ünlü isimlerin İslamiyet’i seçmesine kadar sürüyor . Çünkü göz önünde olan insanlar tüm toplumu etkiliyor.İlk aklıma gelen isim Cat Stevens yani Yusuf İslam . Bir diğeri de Amerika’nın ünlü siyasetçilerinden Malcolm X. Yine Amerikalı ünlü  Albay Donald Rockwell. Örnekleri çoğaltmak mümkün.Siyasetçisinden müzisyenine ressamından sporcusuna bir çok isim tabiri caizse İslamiyet’e akın ediyor.

  Tabii bazı isimlerde toplum baskısıyla yada bazı mecraların el altından tehditleriyle gerçek fikirlerini topluma açıklayamıyorlar. Ünlü Rus yazar LevNikolayeviç Tolstoy da bunlardan birisi. Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Belli bir süre orduda  görev alır. Kafkas yaşantısını en az bir Kafkaslı kadar iyi bilir. Zamanla sadece Rus edebiyatının değil tüm dünya edebiyatının bir parçası haline gelir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğizamanında yaşamış olan ünlü yazar o devirlerdeki toplumunda içinde bulunduğu duruma paralel olarak fikirlerini alenen ifşa edememiştir. Burada anlattığım roman hikaye kısacası edebi fikirler değil toplumu derinden etkileyecek siyasi ve dini fikirlerdir. O dönemleri biraz araştırdığımızda tek tip düşünceler karşımıza çıkar aykırılık yasaktır. Tolstoy’un bu baskılar sonucu dini düşüncelerini açık etmediğini biliyoruz. Kendi ağzından kesin bir bilgi alınamamış olmasına rağmen birkaç delil onun İslamiyet’i kabul etmiş olabileceğini bizlere gösteriyor.

Tolstoy vefatından bir yıl önce peygamberimizin hadislerini bir risale haline getirmiştir. 1908 yılında Hindistanlı alim Abdullah El Sühreverdinin ‘‘Hz. Muhammedin Hadisleri’’ adlı kitabını okur ve çok etkilenir. Kitabın içinden seçtiği birkaç hadisi alır ve kendi kitabında yer verir. Seçtiği hadisler Allah inancı, fakirlik, eşitlik ve ölüm konularını içerir. Tolstoy’un bu kitabı Komünizm zamanında yazıldığı için Rus halkını yönlendirebileceği korkusuyla gizlenmiştir.Bu nedenle kitap uzunca bir süre Rus arşivlerinde gizlenerek bekletilmiştir. 1909 yılında neşredilen bu kitap 1950 yılında Rusça olarak tekrar yayımlandı. Prof. Dr. Telman Hurşidoğlu Aliyev tarafından  Azerbaycan diline oradan da Türkçeye çevrilmiştir. Kitabın Rusça adı ‘‘ Hz. Muhammedin Kuran’a girmemiş Hadisleri’’ ismindedir. Çeviri sırasında bu isim ‘‘Hz. Muhammed’’ olarak değiştirilmiştir.

  Bir diğer önemli olay da Rus ValeriyaPorohova isimli bir bayandan tarihe düşülen notlardır. Porohova Kuran-ı Kerim’i Rusçaya tercüme eden kişidir. Tolstoy’un yaşamının son zamanlarında İslam’ı kabul ettiğini ileri sürer. Vasiyeti üzerine İslam’ın şartlarına göre defnedildiğini söyler. Kanıt olarak da Tolstoy’un mezarında Haç işaretinin bulunmadığını gösterir.

Tolstoy’un YelenaVekilova isimli bir Rus bayan ile yaptığı mektuplaşma da ilgi çekici. Yelena Vekilova iki oğlunun da İslam dinine yöneldiğini ve neler yapması gerektiğini Tolstoy’a sorduğu mektuba cevaben Tolstoy: ‘‘Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan mukayese edilmeyecek kadar üstündür. Eğer insan seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her Hıristiyan ve her bir insan şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği, tek Allah’ı ve O’nun peygamberini kabul ederdi.’’cevabını veriyor.

Bu anlatılanlar kayıtlarda geçiyor. Tolstoy’un İslam’a karşı ilgisi olduğu aşikar fakat yüzde yüz Müslüman demek imkansız. Kim bilir Rus arşivlerinde daha bir çok belge bilgi bulunmakta ama bunu bizler belki de hiçbir zaman bilemeyeceğiz  ..

- - - - -