Çocukken yazları mahallemizdeki camiiye okumaya giderdik. Okumak dediysek öyle sinli kefli okuma değil. Sübhaneke, Etthiyyattü, üç kulhü bi elham. Öğle namazından 5-10 dakika önce camide olurduk. En hızlı abdesti kim alacak diye yarışırdık. Üstümüz başımız sırılsıklam en arka sırada saf tutardık 5-6 çocuk. Hoca okumaya başlar biz kikirderdik. Secdeye gittiğimizde ayaklarımızla yandakine tekme atardık. Önümüzde bir çocuk varsa çorabını çıkarırdık. Hoca namazı bitirip ilk önce sağa selam verirdi. Ben yanımdaki çocuğun suratını görmek için sola selam verirdim. Yine gülerdik. Namaz biter, cemaat dağılır, koca cami bize kalırdı. Şimdi anlıyorum, hoca nedense hep geç gelirdi. Ya bahçeyi süpürürdü, ya da çeşmeleri kontrol etmeye giderdi. Biz de dünyanın en korunaklı halı sahasında çoraplarımızı birleştirerek yaptığımız topla maç yapardık. Caminin tüm tespihlerini minik ellerimizle rulo yapar, eşit aralıklarla kenarla dizerdik. Bruce Lee hayranıydık hepimiz ve en çok ben uçardım kürsünün üstünden. Yakalamaca oynardık, deli gibi koşardık caminin içinde ama Kur'an-ı Kerim'lerin bulunduğu rafın önü dokunulmaz bölgeydi. En güzeli ise Minber'e çıkmaktı. Tepeye kadar çıkar, oradan aşağı bakar, kocaman bi "vayyyy" çekerdik. Azıcık daha haşarı olanlarımızın şarkı söylediği bile olurdu. Tüm bunlar 10 bilemedin 15 dakika içinde olur biter, tüm spor ve yaramazlık faaliyetleri hocanın "Çocuklarrr!" diye bağırmasıyla biterdi. Biraz önce camide toz kaldıran veletler gider, yerlerine en akıllı, en uslu, en ben yapmadım o yaptı çocuklar gelirdi. Gözlerimizdeki cinlik olmasa kimse kimseye bu çocukların caminin altını üstüne getirdiklerine inandıramazdı. Kimimiz okurduk, kimimiz okuyamazdık. Şeker verirdi Hoca, mendil verirdi. Başımızı okşar, bizi severdi. Ben ilk hediyemi Kur'an kursundaki hocamdan aldım bilir misiniz? Çok güzel mavi beyaz sedef desenli bir dolmakalem. Bu yaz benim kızım da camiiye gidecek. İstisnasız bunların tamamını hatta daha fazlasını arkadaşlarıyla yapacaklar. Biz top oynuyorduk onlar winx savaşı yapacak. En büyük kahraman benten olacak. Sübhanekeyi öğrenecek, Allah diyecek. Allah'ını bilecek. Hatta hocaları başarılı olanlara bisiklet, notebook hediye edecek. Şimdi söyleyin bana, Fatiha Suresi'ni ezberleyen çocuk yetenek yarışmasında Gangnam Style oynayan çocuk kadar hak etmiyor mu alkışı.