İnanılması zor ama gazetenin pazar ekinden bir başlık bu. Okullarda kıyafetin serbest bırakılması ile ilgili koca bir sayfayı kaplayan bu yazıyı okuduğumda ne demek istendiğini ve ne yapılmaya çalışıldığını bir türlü anlayamadım. Anlamak için soruşturduğumda ise haklılığımı anladım.
Bu yazıda bakın ne deniyor: “Okullarda kıyafet serbest olursa ne olur? Geçtiğimiz hafta Türkiye bunu tartıştı. Aslında neredeyse her 10 yılda bir bu konu gündeme gelmiş. Yıllarca kara önlük kara talihi olmuş öğrencilerin, mavi önlük hükümetlerin rüyalarını süslemiş dev önlük sanayisi ayaklanmış… Şimdi sorun şu: Gelişen Türkiye’nin eğitim sistemi modanın esirimi olacak?”(2 Aralık 2012) Bu ne saçmalık böyle! Daha neler var bu yazıda neler! Öyle mesaj veriliyor ki sanki hükümet okullarda kıyafeti serbestleştirme mücadelesini eğitim sistemi modanın esiri olsun diye yapmış!
Bu yazıda bakın ne deniyor: “1987 yılında yayınlanan bir haberde, gelişen Türkiye’ye siyah önlüğün yakışmadığı söyleniyor hatta siyah önlük giyen nesillerin suya, rüzgâra hükmedemediği vurgulanıyor. Haberde, uzmanlara renkli önlüğün faydaları anlatılıyor. Bir modacıdan bırak renkli önlüğü, kıyafet serbestliği getirilmesi gerektiğine dair görüş alınıyor…” Bu ne saçmalık böyle! Bakarmısınız anlatılmak istenene. Meğer hükümeti okullarda kıyafeti serbestleştirmeye modacılar yönlendirmiş de farkında olmamışız!
Bu yazıda bakın ne deniyor: “ Bu günkü tartışma daha psikolojik ve daha önemli, hatta ciddi: “Serbest kıyafet ailelelerin bütçesini, çocukların zihniyetini bozar mı?” Şu saçmalığa bakın saçmalığa! İnanılması zor ama böyle deniyor. Anladınız mı şimdi! Meğerse kıyafetin okullarda serbest edilmesi; ailelerin bütçelerini sarsabilir veya ondan da öte çocukların zihniyetini bozabilirmiş!
29 Kasım 2012 tarihli aynı gazetenin 5. sayfasında büyük puntolarla, okullarda kıyafetin serbest edilmesini bakın nasıl değerlendiriliyor: “VELİLER ENDİŞELİ: ÇOCUKLAR HER GÜN “NE GİYSEM” DERDİNE DÜŞECEK.” Yazı; (güya) bazı kişilerin görüşlerini yazarak şöyle devam ediyor:
“Okul çocuğu, okul kıyafetiyle olmalı. Ben her gün çocuğuma kıyafet beğendirmek zorunda kalacağım. Halide Çakır.
Kızım küçük ama hiçbir şeyi beğenmiyor. Bu yaşta her gün ne giysem derdine düşmesini istemiyorum. (Burcu Solmaz)
Zengin fakir ayrımı ortaya çıkacak. Çocuklarda marka takıntısı zaten vardı. Artık daha fazla olacak.(Melahat Akkuş)” bu saçmalıklarla ve yalanlarla dolu yazı bu şekilde uzayıp gidiyor.
Türkiye’de yaşayanlara şunu söylemek isterim ki demokrasi ve insanlık adına okullarda kıyafetin serbest edilmesi hükümetin bin bir çabasıyla gerçekleşmiştir. Bu düzenlemenin böylesine sapık bir bakış açısıyla alay konusu edilmesi, hele hele bunun Zaman gazetesinde yapılması inanılacak şey değildir. Sadece bir kısmını verdiğim bu ve benzeri yazıları okuyanlar çok iyi değerlendirme yapmalı ve asla tesir altında kalmamalıdırlar.
Zaman gazetesinin ne adına olursa olsun bu ve benzeri; ne dediği belli olmayan, manasız, köksüz, bomboş, kafa karıştırıcı, tamamen yanlış yazılara yönelmesi asla doğru değildir. Biz sadece ülkemizin çıkar ve menfaatleri için ve inançlarımız için yaşarız! Asla şahsi ve kurumsal çıkar düşünemeyiz! Şu kanaatimdir ki bu günler rüyalarımızda bile görebileceğimizi sanmadığımız günlerdir. Bu günler en iyi günlerdir ve sâlih amel adına kim, ne yapacaksa kesinlikle bu günlerde yapmalıdır!
İşte ibadetler bunun için gereklidir. İbadetlerimizi artıralım! Özenerek yapalım! Böyle yapılan ibadetler insanı yanlışlardan ve yanlış düşünceye kapılmaktan alıkoyar. Kalbin kapısını yanlışlara kapatır.
Allah (c.c) yönümüzü, yüzümüzü ve kalbimizi rızası istikametinden asla ayırmasın. Bizlere doğru düşünmeyi ve doğru yaşamayı nasip etsin!