Bir ve beraber olmak ile TEK olmak arasındaki o ince çizgiyi öğrenmemiz gereken günleri yaşıyoruz.
Baksan herkesin vermeye çalıştığı mesaj bir olalım;icraatlere baksan her yerde TEK olma çabası.
Söylemlerin sertliği,biz sizden iyi bilirizli cümle kalıpları,beni alkışlamayanı yerinden ederim uygulamaları ve daha niceleri…
Siyasetin iki yüzlülüğünün derinliklerine gizlenmiş karanlık durumları gören,anlayabilen,ortamında bulunan biri değilim.Olmak da istemiyorum.Yazılarımda da önceden belirttiğim gibi böyle derin muhabbetlerin hamuruna su katmadım hiç,burada yolsuzluk var yok benzeri tartışmaları  yapmak da değil niyetim,bildiğim ve gördüğümü yazmaya çalışıyorum.Bu günlerde de ülkemde gördüğüm birlik olmaktan ziyade tek olma çabası.Hem de öyle bir tek olma çabası ki ne yargıda farklı sese tahammülü var ne emniyette ne eğitimde.Birlik yalnızca tek bir fikrin etrafında pervanelenen insanlardan oluşurmuşcasına farklı düşünene farklı söyleyene tahammülsüzlük ve arada hiç başka renk yokmuş gibi ya AK’Sın ya KARA’sın sınıflandırılması yapılıyor.
Birlik olmak için tek tip olmaya,tek bir adamı fikirsizce alkışlamaya,birgün ola ki bu vatana yanlışını görür de seni sorgulamaktan çekinmez diye,öbek öbek emniyet müdürlerini,savcıları,polis memurlarını,milli eğitim müdürlerini,şube müdürlerini görevden almaya gerek yok.Böyle birlik olunmaz.Böyle yazınız bir kışınız bir aynı bağın gülü hiç ama hiç olunmaz.Böyle TEK olunur ve o teklikte ne demokrasi barınır ne de özgür düşünce,özgür söylem…
Perhizimizde BİRLİK var ama lahana turşumuz olmamış bu demokratik hukuk devletinde.
Aslında söylenecek daha pek çok şey var ama,söylesem ne fayda diyor işte insan..
Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin..