Öncelikle siyasetle bazı olumlu sıfatlarla örtüşmekte zorlanabiliyor. Üst düzey siyasiler Yerel deki siyasilere bakış açısı ve nasıl baktıkları önemlidir. Alt düzey yetkili siyasiler ise üst siyasinin bakış açısına göre kendilerini ayarlamaktadır . Yahu insanoğlu bu her şekle girer. Üst düzeye her zaman alt düzey, gazozu çalkalayarak göstermeye çalışır. Bu tür ilizyonist hareketler çoğu zaman pahalıya mal olur.
Şu adam ,vekillerin yanından hiç ayrılmıyor her birine söz geçiriyor. Peki toplumda yeri nedir ? Duygusallığın ön planda olduğu her yerde , idare ,siyaset ve ticaret batmaya mahkumdur. Adalet ,gayret ,popülerlik ,idealogya ,bilgi beşlisi yanında kişisel görünüm ,konuşma tarzı ,içinde bulunduğu mevcut durum ,gerekli zamanda gerekli tavırları koyabilme, toplum ihtiyaçlarını kendisine ciddi stres yapma özellikleri varsa iyi bir siyasetçi yada iyi insandan iyi bir siyasiye geçiş aşamasındasınızdır. Hiç kimse olağanüstü , kişi değildir. Aura nın daha aktif hale geldiği bu devrimizde insanların birbirine bakış açısı giderek örtülü hale gelerek anında tanımak daha kolaylaşmıştır. Analiz etmenin giderek şeffaflaştığı zamanımızda artık birşeyi anlatıp tanıtmaktan ziyade tanımı yapılmış insanların ortaya konması daha mantıklı olacaktır.
Bir hava harp okulu öğrencisi pilot olabilmesi için yıllarca amansız eğitimden geçer,birçok kişi elenir sonunda pilot olduğunda bile otokontrol çok sıkıdır. Sadece bir kaç milyon dolarlık bir araç teslim edilmesi için bu kadar aşamadan geçmektedir. Peki bir yere başkan adayı olan ,olacak kişi, kısa zamanda olağanüstü özelliklermi kazanmaktadır ?Bu kişiyede milyon dolarlık bütçe ,bir çok çalışan , halkın geleceği teslim edilmektedir. Yada aday olacak kişinin aşırı ihtirası hırsı birilerini ikna etmemelidir .. Bu ikna edilmek , zaaftan başka birşey değildir. Halkın profosyonel seçiciliği 2004 te devreye girmeye başlamış ,2009 da ciddi ilerleme olmuştur. Fakı baba örneği , Acıpayamdaki Hulusi Şevkan örneği halkın siyasi parti değilde şahsa olan bağlılığınından iki örnektir.Eskiden böylemiydi ? İktidar kimi koyarsa birşeyler oluyordu .Artık o devir bitti....Birisi aday olsa bu kişinin kazanıp kazanamayacağını en iyi bilen halktan herhangi birisidir. Zira siyasi görevlilerin gözü görmez bu tür şeyleri .
Meşhur bir atasözü vardır. '' At üzerinden ekin biçilmez'' .. İl başkanlarına ciddi görevler bu noktada düşmektedir. Halkın genel eğilimi , mevcut kadrosunun o bölgede ne derece etkili olduğu , siyasi özelliği bir şekilde halk tarafından uygun görülen kişilerin tespiti, Kendi kadrosundan, halkın ileri gelenlerinden rastgele seçerek kişisel görüşmeler bu konuda aydınlatıcı olacaktır. Yani kısacası gazozun köpüğünü sıyırıp altında ne kadar gazoz var bu kesinlikle bilmelidir. Yoksa faturası ağır olabilir..