ÂL-İ İMRÂN.14.15.

Meâli
14. İnsanlara; kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar, ekinler gibi zevkleri sevmek çekici hale getirildi. Fakat bunlar dünya hayatının geçici nimetleridir! Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah’ın katındadır.

Açıklama
 Âyet-i kerimede dünya nimetleri ve dünya güzelliğinin, insana sevdirildiği ifade edilmiştir. Meşrû durumda bunları süsleyip cazip gösteren Allah dır. Gayri meşrû olarak süsleyen ise, şeytan ve beşerin cehaletidir. Esasen insanoğlu nefsini ve neslini devam ettirebilmek için bu nimetlerden belli ölçüde istifade etmek zorundadır. Ancak insan bunlara kul köle olmamalıdır. Bunları amaç haline getirip Allah katındaki mevkiini kaybetmemelidir.

Meâli
15. De ki: “Size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için Rablerinin yanında, altlarından ırmaklar akan, içlerinde (ebedi) sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Ayrıca orada kendilerine tertemiz eşler ve (hepsinden önemlisi)  Allah’ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını tam manasıyla görmektedir.
   
Açıklama
Âyet-i kerimede “Size o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi?” ifadesi, insanları bir karşılaştırma yapmaya yönelterek, ahirette takva sahiplerine sunulacak nimetlerin dünya hayatındaki nimetlerden üstün olduğuna dikkat çekilmekte ve bunlardan da önemlisinin Yüce Mevla’nın hoşnutluğu olduğu belirtilmektedir.
Âyetin sonunda “Allah kullarını tam manasıyla görmektedir” buyrularak, Allah’ın kulların bütün yaptıklarını, neyi amaçladıklarını ve kalplerinde gizlediklerini en ince ayrıntılarıyla bildiğine dikkat çekilmiştir.

TAKVÂ:
 Takvâ Allah’ın yasakladıklarından sakınma ve bunlara karşı korunmak için samimi kulluk çabası içinde olmayı ifade eder. Kur’an’da ve hadislerde takvâya büyük önem verilmiştir. Hz. Peygamber kalbine işaret ederek, “Takvâ buradadır” demiştir.
Kur’an’da Allah’ın hangi kullarını sevdiği şöyle açıklanır:
“Allah takvâ sahibi kullarını sever” (Âl-i İmran 3/76;Tevbe 9/4,7)
“Allah ihsan sahibi dürüst kişileri sever” (Mâide 5/13,93, Âl-i İmran 3/148)
“Allah tevekkül ehlini sever” (Âl-i İmran 3/159)
“Allah sabırlıları sever” (Al-i İmran 3/146)
“Allah tövbe edenleri sever” (Bakara 2/222)
“Allah temiz insanları sever” (Tevbe 9/108; Bakara 222)
“Allah âdil olanları sever” (Mümtehine 60/8; Hucurât 49/9).Devam edecek.