Dünyanın dört bir yanına eğitim faaliyeti için giden öğretmenlerin hikâyesini anlatan 29 martta vizyona giren ‘Selam’ filmi,Türkiye genelinde olduğu gibi en çok izlenen film oldu.Teraspark ,Forum çamlık ve Pekdemir deki sinemalarda gösterime başladı.
YapımcılığınıSabri Koç , Yönetmenliğini Levent Demirkale’nin yaptığı, başrollerinde Yunus Emre Yıldırımer, Hasan Nihat Sütçü ve Burçin Abdullah’ın yer aldığı Selam, idealleri uğruna sevdikleri, aileleri ve memleketlerini bırakarak 3 farklı kıtaya doğru yola çıkan Harun, Adem ve Zehra öğretmenin hikâyesini konu alıyor. 3 ayrı kıtada ve 4 farklı ülkede çekilen ilk Türk filmi olma özelliğine sahip filmin bir film olan selam filmi adını haritalarda bile bulmakta zorlandığımız ülkelere arkalarına bakmadan giden eğitim gönüllülerinin hikayelerini seyrederken izleyicilerin çoğunluğu gözyaşlarını tutamıyor.
Osmanlının ilayı kelimetullah için kılıçla fethettiği ülkelere gönüllüler ordusu selam diyerek gitmiş aynı vazifeyi ifa ediyorlar.Aynı zamanda ticari faaliyetler hız kazanıyor karşılıklı diplamatik münasebetlerin kurulmasına vesile oluyor.THY nin bu ülkelere seferler koyarak dünya devleri arasında yer almasına sebeb oluyor.Selam barış ve esenlik manasıylada dünya barışına önemli bir katkı yapıyor.Tarihten kalan vefa borçları ödenirken efendimizin ismi ulaşmamış köşelere ulaşılmış oluyor.
Selam diyerek dilini, dinini örfünü bilmedikleri ülkelere giden Öğretmenler, Anadolu insanının o kendisine çok yakışan, kendisine tam uyan anlayış, düşünce, feragat hissi ve fedakarlıkla Afrika'dan Asyaya , Uzak Doğu'ya, oradan Balkanlara pek çok ülkeye gitmişler. O öğretmenlerimiz farklı coğrafyalarda, farklı anlayış ve kültürlerde yetişmiş insanları ellerine almış, teknede yoğuruyor gibi yoğurmuş, yumuşatmış ve potada eritmişler.
Mostar Köprüsü'nde suya atlayan iki çocuğu kurtarmak için kendisini feda eden öğretmenin fedakarlığı gözyaşlarıyla seyrediliyor.İzlyenler O fedakarlığı seyrederken gözyaşlarını tutamıyor. Diğer ülkelerde yaşanan sahneler de aynı . Filmde rol alan oyuncular da öğretmenlerin fedakârlıkları karşısında etkilendiklerini söylüyorlar.Yaşananlar anlatılırken bile kelimeler boğazda düğümleniyor.
M. Fethullah Gülen,hocaefendi filimdeki öğretmenlerin fedakarlıklarıyla ilgili şunları söylüyor ; "Farklı bir Çanakkale'ye gitmek gibi bir şeydi bu; yine ölüme gidiyor gibi gittiler. Evlerinde duvaklı gelinlerini bırakıp gidenler oldu. Parmaklarında nişan yüzüğüyle gidenler oldu. Gözü yaşlı anneyi babayı bırakıp gidenler oldu. "Kaç senedir oradasın?" diye sorduklarım oldu; kimisi "Hocam, on senedir oradayım!" dedi. İşte bunun alnı değil de ayağı bile öpülür. "Selam"la gitmiş arkadaşlar.. Tahtalara "selam" yazmışlar. Bu, esenlik demektir. Laf atsalar bile "Selam!.. Esenlik içinde
kalın!" Gelip çarpsalar bile bir sapan taşı gibi, altın gibi ses verir: "Selam!.." Böyle gittiyseniz, Allah'ın izni ve inayetiyle, selam size orada kalıcılık zemin ve atmosferini oluşturur."
Dünyada kimsenin gitmek istemeyeceği, savaşların, açlığın ve fakirliğin yaşandığı ülkelere gözlerini kırpmadan giden fedakar öğretmenlerin öyküsünün anlatıldığı "SELAM" filmi fedakarlığın bir destanı olarak seyredilmeye değer bir film.Belki yurt dışındaki hizmetleri bilmeyen kimselere anlatmak için dostlara da tavsiye ve teşvik etmeli.