Hz. Ali Allah Resulü’nün amcası Ebu Tâlib’in oğludur. Ebu Tâlib, maddi durumu iyi olmadığı halde uzun yıllar Allah Resulü’nü yanında büyütmüştür. Allah Resulü Hz. Hatice ile evlendikten sonra amcasının yükünü hafifletmek düşüncesiyle Hz. Ali’yi yanına aldı. Bu sırada 4-5 yaşlarında bir çocuk olan Hz. Ali’nin çocukluk yılları Allah Resulü’nün terbiyesi altında geçti. Allah Resulü Peygamberlik ile vazifelendirildiğinde, on yaşında bulunan Hz. Ali iman eden ilk çocuk olma şerefine nail oldu. Cesaret ve kahramanlık gibi mümtaz vasıflara da sahip olan Hz. Ali, Tebük seferi hariç bütün harplerde Hz. Peygamberle birlikte bulunmuştur. Vahiy kâtipliği yapan ve Her hususta Allah Resulünden en çok istifade eden Hz. Ali, “Ben ilmin şehriyim. Ali de kapısıdır. İlim öğrenmek isteyen onun kapısından gelsin” hadis-i şerifiyle Allah Resulünün övgüsünü kazanmıştır. Allah Resulü Mekke’den Medine’ye hicret ederken müşrikleri oyalamak niyetiyle Hz. Ali’yi yatağına yatırmış. Yüce Allah hem Resulünü, hem de Hz. Ali’yi müşriklerden korumuştur. Beş yıla yakın halifelik yapan Hz. Ali dört büyük halifenin sonuncusu ve cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir.
Dünya kadınlarının hanımefendisi Hz. Fatma’yla evlenerek Allah Resulüne damat oldu. Bu evlilikten Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin doğdu.
İbni Mülcem’in zehir sürdüğü hançeriyle başı üzerine darbe alan Hz. Ali, 28 Ocak 661 senesinde 63 ( bir rivayete göre de 59) yaşında Hakka yürümüştür.
İslam tarihinde ortaya çıkan ve şehid edilmeyle de sonuçlanan bu ve benzeri fitnelerin zahiri sebepleri üzerinde durup elbette dersler çıkartmak gerekir. Aynı zamanda bu fitneleri çıkaranların iyiyi kötüden ayırt edemeyen, bilmeyerek buna alet olan kimseler olabileceği de düşünülmeli ve bildiğimiz veya bilemediğimiz birçok hikmetleri olan takdir-i İlahi olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.
Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hasan’a tavsiyesi:
“Ey oğlum, Allah’tan korkmanı, namazını vaktinde kılmanı, zekâtı tam olarak vermeni, abdestini alırken dikkat etmeni, Yüce Allah’ın hataları bağışladığını bildiririm. Sinirli anında kızgınlık ve öfkeni yenmeni, akrabalarına yakınlık göstermeni, cahile karşı yumuşak davranmanı dinde derinlemesine ilim sahibi olmanı, Allah’ın emirlerine uymakta sabırlı hareket etmeni, Kur’an-ı Kerimin emirleri dışına çıkmamanı, komşuna iyi davranmanı, iyiliği tavsiye edip kötülüğü men etmeni, her türlü ahlaksızlıktan uzak durmanı tavsiye ederim”
“Oğlum, sana söyleyeceğim dörder öğütten ibaret şu iki tavsiyeyi dinle. Bunları tuttuğun müddetçe her ne yapacak olursan ol zarar görmezsin.
En büyük zenginlik akıldır. En büyük fakirlik ahmaklıktır. Bilgisizliğin en büyüğü kendini beğenmektir. Üstünlüğün en büyüğü güzel ahlaktır.
Sana ahmaklarla arkadaşlık yapmamanı tavsiye ederim. Çünkü ahmak biri yardım edeyim derken seni zarara sokar. Yalancılarla arkadaşlık etme. Çünkü böylesi uzağı yakın, yakını uzak görür. Cimrilere de yaklaşma. Çünkü cimri biri ihtiyacın olan şeyi çok muhtaç bulunduğun bir sırada senden esirger. Kötü kimselerle arkadaşlık etme. Çünkü kötü adam seni ucuza satar.”
Hz. Ali’nin şehid olması üzerine oğlu Hz. Hasan’ın konuşması:
“Ey insanlar, bu gece öyle bir zat aramızdan ayrıldı ki, Resulüllah onu savaşa gönderirdi de Cebrail O’nun sağında, Mikail solunda dururdu. Almak istediği bir yeri Allah’ın izniyle fethedinceye kadar, savaştan yılmazdı. O öyle bir gecede şehit oldu ki, İsa (a.s) bu günde göğe çekilmiştir. İsrail oğullarının tövbesi bu gün kabul edilmiştir.”
Allah onlardan razı olsun. Bizlere de cennette onlara komşu olmayı nasip etsin. (Âmin)