Tanzimattan bu yana Osmanlı topraklarında Yabancılar  açtıkları okullarda kendi dililini ,kültürünü öğrettiler.Amerikalı misyonerlerin kurduğu Robert  kolleji benzeri,Almanlar İngilizler,Fransızların okulları ülkemizdeki  tarihi iki yüz yıllık.Anadoludan devşirilen çocuklar ülkemizin istikametine yön verdiler.Ve hala onlar ağırlıklı olarak  ülkenin bürokrasisinde söz sahibi.Osmanlının son yıllarında benzer okullar  Merzifondan Tarsususa,  Harputtan Mardine dörtyüzelli civarındaki azınlık okulları Anadoluya batı kültürünün taşıyıcısı oldular.
Yıllar sonara kader yolumuza su serpti .Bu işin Izdırap ve çilesini çekenlerin   “ümitvar olunuz… Biz kışta geldik, siz cennet asa bir baharda geleceksiniz…Her  kışın bir baharı , Her gecenin bir sabahı olduğu gibi  …  “ müjdeleriyle  Tifliste planı çizilen, Anadolu  fidanlığında  yeşerttikleri  bahar çiçekleri  tüm dünyayı sardı. Anadoludakilerin benzeri okullar  Haritada yerini bile bilmediğimiz ,adını ilk defa duyduğumuz ülkelerde açılmaya başladı.    Valizini eline alan fedakar Anadolu yiğitleri haritada yerini bilmedikleri yerlere arkalarına bakmadan koştular. Kültürün,  inancın sevginin mücessem sembolü oldular.”Sizin bu güzelliğiniz inancınızdan kaynaklandığına kanaat getirdim.Çocuğum sizin gibi olmasında bir sakınca yok diyen bir Rus baba olayı özetliyordu.140 Ülkede her yıl binlerce genç Türkçe ile birlikte  Anadolunun kültürünü öğrenir oldu. Artık Türkçe hızla bir dünya dili haline geliyor ve 5-6 stratejik dil arasına Türkçe de giriyor. Batı Avrupa’dan Çin’in doğusuna kadar Kuzey ve Güney Amerika’da, Avustralya’da, Güney Afrika’da, Filipinler’de, Vietnam’ ve daha sayamayacağımız yüze yakın ülkede bir yeni nesil Türkçe ile anlaşıyor, Türkçe ile dost oluyor, dostluklar kuruyor. Sevginin, dostluğun belleklere  kazındığı bir yaşta Türk öğretmenlerini, Anadolu insanını  seviyorlar. Yarışmalara katılmak için geldikleri ülkemizi geziyor, güzelliklerimize değerlerimize hayran kalıyorlar. Küçük salonlarda mütevazi başlayan olimpiyatlar en büyük stadyumlara bile sığmaz oldu.
 İngiltere,Fransa,İspanya ve benzeri devletler  afrikada  sömürgeleri altına aldıkları ülkelerde açtıkları okullar sayesinde dillerini ve kültürlerini öğretmişler.Bir çok  sömürge ülkesinde resmi dil İngilizce ,Fransızca. Aynı  zamanda bu ülkelerde Müslüman oranı %30 - 40 gerilerken buna yakın oranda Hristiyan nufus artmış.Bu bize dil öğretmenin ne demek olduğunu anlatıyor. Çocuklar öğrendikleri Türkçe ve  sevdikleri Türk öğretmenler sayesinde birer Türkiye gönüllüsü oluyorlar.Evrensel barışın mimarları olacak olan bu gençler yakın bir zamanda Birleşmiş milletlerde  Ülkemiz adına güçlü bir lobi oluşturacaklar. Bu tarihî olay belki de yüzyılımızın en büyük aydınlanmasıdır. Zira yeni nesil, terör ve kültürel farklılıkların doğurduğu çatışma ortamından sıyrılarak Din, Dil, Irk,Renk gibi ayrımları bir kenara bırakarak sevgiyi, hoşgörüyü soluyarak, sulh adaları oluşturarak Dünya barışına önemli katkı sunacaktır.Bu sayede  barışa ve huzura hasret ihtiyar dünyamızın inşaallah yüzünü güldüreceklerdir.