Pencerenin önünde sokakta oynayan çocukların seslerini,koşmalarını,mızıkcılık yapışlarını izlerken kendi çocukluğu belirdi ansızın gözünün önünde.Huzursuzca geri çekildi.Bu sahneleri görmek istemiyordu.Tahammül edemiyordu.Kendi kendine söylendi"torunların boyunca oldu hala elalemin sokakta oynayan veletlerini kıskanıyorsun ".
Nasıl kıskanmasındı ki ,onun elinden alınan çocukluğu vardı bir de acıklı hikayesi;
Yıllar evvel 9 yaşındayken,annesi bir sabah erkenden uyandırmış demir leğende bir güzel kızının saçlarını sıka sıka yıkamış hoyratca kaba elleriyle asıla asıla kızının saçlarını örmüş,en yeni entarisini şalvarının üstüne giydirmiş kaç yaması vardı o en yeni entarinin de bir anası bilirdi birde kendim dedi içinden.
Şehrin en varoş mahallesinde ki evlerinden ayağında terlikle kızının elinden tuttuğu gibi önce kendi yazmasını sonrada kızının yazmasını düzelterek hızlıca yola koyulmuştu..yol boyunca annesi kızının gözlerinin içine bakmamıştı hee ya!demir leğende saçlarını sıvazlarkende bakmamıştı..
Annesi kolundan asılarak öyle hızlı yürüyordu ki bir taraftanda ‘İlk varan biz olacağız diyordu’!
Evet! ilk varan onlar olmuştu.Dar sokaklı fakir mahallelerinden saatlerce koşar adımlarla geldikleri zenginlerin oturduğu koca avluların,koca kapılı evlerin koca koca duvarların arkasında duran o kocaman evin önüne evet ilk analı kızlı onlar gelmişti.
Bilseydi bu koca kapının yuvasından kendini koparacağını anasının elinden sımkısıkı tutarda gelirmiydi,bilseydi ömrünün yarısını bu kapının ardında gecireceğini bu koca kapının kaderini değiştireceğini, bilseydi saclarını örmesine,sabun kokmasına izin verirmiydi!
Anası ilk varan biz olacağız dediğinde gayret başa yürürmüydü.
Anasının kapının tokmağına uzanan elinin titrediğini gördü şöyle bir gerindi anacığı,başında düzgünce duran yazmasını tekrar düzeltir gibi yaptı..yolunda gitmeyen bir şey vardı sanki huzursuzlandı.
Küçük kız içinden sordu;
-hala benim gözlerime neden bakmıyorsun anne?
-ellerin neden titriyor anne?
-hem yoldada iki çift laf etmedin bana..
Dışından soracak oldu vazgeçti .Anası pek bi farklıydı dünden öbür günden.Kalbi heycanla atmaya başladı.Niye gelmişleridi bu koca kapıya?Niye ilk gelen onlar olmalıydı?
Galiba eski pusatlarını falan dağıtıyordu bu zenginler..Keşke bu güzel evde onlar yaşasaydı tek göz odada sekiz çocuk ninesi o odada yenilir içilir,yatılır kakılır.Tüm dünya tek göz odadan ibarettir. Derken kapı yavaşca aralanır sadece bir baş uzanır dışarıya şöyle bir süzer ana kızı tek kaşı kalkık Neden geldiniz? Dercesine kafasını sallar.
Annesi elinden tuttuğu kızını kendi yanından cekerek kapıya doğru itekler.
-duydum da bi koşu benim kızı size getirdim acil demişsiniz!-bakın vereceğim kızı vereceğim hemen istiyormuşsunuz ya!-bakmayın boyuna diridir!tay gibidir tay!
Annesinin kapıdan kendine bakan iki çift göze kendini meth etmesi pek bi hoşuna gitmişti şöyle bi attı başını geri omuzlarını da dimdik yaptımı tay gibi görünecekti tay!
İki çift göz-bekleyin! diyerek gittiği kapıdan güzel hoş bir kadınla geri döndü,kadın epey bir baktı taya süzdü,ellerini avcunun içine alarak parmaklarına baktı,sırtını sıvazladı yaşını sordu kapının önündeki tay muhabbeti küçük kızın anlamadığı hususlarda devam etti.
Derken anası küçük kızı ayak üstü durdukları kapıdan içeri itercesine soktuğu gibi tahta kapıyı kapatması bir oldu anlamıyordu annesi neden dışarda kalıp kendisi avluya sokulmuştu!Neden!Neden!Yolunda gitmeyen şeyler yüreğini yakmaya titretmeye başlamıştı.Neden!Avlu dönüyordu,koca ev başına doğru yıkılmaya başladı bu uğultu anlayamıyordu sıcacık bir şey şalvarının arasından bacaklarından aşağı akmaya başlamıştı..
Kendilerine ilk kapıyı açan o iki çift soluk göz haykırdı - anne bula bula bu sid….. kızı mı buldun!!
Bu sid,,,mi bize besleme olacak!!