İdrar kaçırmanın (üriner inkontinans), Türkiye’de kadınların yaklaşık dörtte birinde görülen,  kişisel hijyeni, psikolojik bütünlüğü, günlük aktiviteleri ve cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyen bir sağlık problemi olduğunu ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Berfin Can Gök, en sık üç tipinin görüldüğünü söyledi. Gök; “Kalıcı idrar kaçırma, stres tipi, sıkışma tipi, mix (karışık) tip, noktürnal enürezis (uykuda idrar kaçırma), fonksiyonel tip, taşma tipi gibi birçok alt grubu kapsar. En sık gördüğümüz üç tip vardır; Bunlar; stres inkontinans dediğimiz öksürmek, hapşırmak ya da ağır bir şey kaldırmak gibi durumlarda karın içi basınç artışı ile birlikte meydana gelen idrar kaçırma, tuvalete yetişememe tarzında olan urge (sıkışma) inkontinans dediğimiz; aniden gelen idrara sıkışmayı takiben oluşan, istemsiz idrar kaçırma ve mix dediğimiz karışık tip inkontinans; stres ve sıkışma tipi inkontinansın  birlikte görüldüğü idrar kaçırma tipleridir. İdrar kaçırma bazen gün içerisinde tüketilen yiyecek ve içeceklerin idrar söktürücü gibi özellik göstermesine bağlı oluşabilir. Alkol, kafein, gazlı - asitli içecekler, yapay tatlandırıcılar, acı ve baharatlı yiyecekler, sakinleştirici ve kas gevşetici gibi ilaçlara bağlı olarak geçici idrar kaçırma meydana gelebilir” diye konuştu.

Denizli'de Hava Kirliliği Alerjileri Tetikliyor Denizli'de Hava Kirliliği Alerjileri Tetikliyor

Üriner İnkontinans (İdrar Kaçırma) Risk Faktörleri Nelerdir?

Op. Dr. Berfin Can Gök, idrar kaçırmada en sık görülen risk faktörünün yaş olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: “Pelvik tabanı oluşturan ve kasılarak idrar kaçırılmasını engelleyici özellik gösteren kasların, yaşın ilerlemesiyle birlikte zayıflaması sonucu idrar inkontinansı ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmalarda, sıkışma tipi idrar kaçırmanın 54 yaşından sonra arttığı, stres tipi idrar kaçırmada ise 35 yaştan itibaren riskin başladığı görülmüştür. İleri yaşta ve özellikle normal doğum, zor doğumlar sonrası bu riskin arttığını görüyoruz. Kronik kabızlık (konstipasyon) da en sık karşılaşılan risk faktörleridir. Bunların dışında menopoz yine en sık gördüğümüz risk faktörleri arasında, bağ doku hastalıkları, ek hastalıklar, şeker, tansiyon, kilo, alkol kullanımı gibi faktörler de riski arttırmaktadır” dedi.

Üriner İnkontinans (İdrar Kaçırma) İçin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

İdrar kaçırma tedavisini üç kategoriye ayıran Gök, tipine göre hastalara tedavi planladıklarını belirtti ve şunları söyledi: “İdrar kaçırma yaşayan hastalar, genellikle sosyal endikasyon nedeniyle polikliniklerimize başvururlar. Çoğu kadın bunu söylemekten çekinir ama çoğu zaman sosyal hayatlarını etkileyecek derecede sıkıntı yaşarlar. İdrar kaçırma tedavisi temel olarak davranışsal, farmakolojik (ilaç tedavisi) ve cerrahi olmak üzere 3 kategoriye ayrılır. Davranışsal tedavilerde; obez kişilerin kilo vermesi ve geceleri sıvı alımının kısıtlanması, şekerin düzenlenmesi gibi basit yaşam tarzı değişikliklerini öneriyoruz. Mesane eğitimi olarak adlandırılan davranışsal tedavi yönteminde kişinin sadece belirli zaman aralıklarında idrar yapması ve mesanesini mümkün olduğunca boşaltmasını istiyoruz. Kegel egzersizi olarak adlandırılan uygulamalar ile idrarın kontrol edilmesini sağlayan kasların güçlendirilmesini hedefliyoruz. İlaç tedavilerini; daha sıklıkla urge ve karışık tip inkontinanslarda kullanıyoruz. Cerrahi uygulamalar ve operasyonlar ise;  mesane kaslarına botilinum toksini (botox) uygulaması cerrahi uygulamalar içerisinde yer alır. Cerrahi operasyonlar gerekli görüldüğünde hastanın idrar kaçırma tipine göre vajinal yoldan (sling, TOT, TVT vb) veya karın içerisinden (Burch, MMK vb) yapılabilir. Hastanemizde bu uygulamaların çoğu yapılabilmektedir. Özellikle öksürünce, hapşırınca kaçırılan stres tipi idrar kaçırmada ameliyatları daha çok kullanıyoruz” şeklinde konuştu.