6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’a koordinatör vali olarak atanan eski Denizli Valisi Ali Fuat Atik, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 7’ncisi düzenlenen “Uluslararası İyilik Ödülleri”nde “Vefa Ödülü”nün sahibi oldu. Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle plaketini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan alan Atik, İHA muhabirine yaptığı açıklamada kanser tedavisi görmesine rağmen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgeye ilk giden ekiplerin başında olduğunu ifade etti. Deprem bölgesinde karşılaştığı manzaranın bir felaket olduğunu belirten Etik, o an yaşadığı duyguları kelimelere dökemeyeceğine vurgu yaptı.
“Kemoterapi sürecini Hatay’da tamamladım”
Depremin ardından hemen arama, kurtarma ve defin gibi işlemler için çalışmaya başladıklarını dile getiren Atik, “Bizim de tedavi sürecimizi devam ediyordu. Kemoterapi almaya başlamıştım ve Hatay’da görevlendirildim. Gitmem diyemedim ve diyemem de. Hatay’da çalışmaya başladım ve kemoterapi sürecini Hatay’da tamamladım zor şartlar altında” ifadelerini kullandı.
“Ben orada hastalığımı unuttum”
Depremden önce hastalığını öğrendiğinde karamsar bir ruh halinde olduğunu aktaran Atik, “Ortamı görünce benimki dert değil dedim. Ben orada hastalığımı unuttum. Şu anda sağlığıma kavuştum çok şükür. Bunun en önemli sebebi milletimizin duasıydı. Milletimiz o hastalığımızı öğrenince tanıdığım, tanımadığım, eşim dostum, akrabam, arkadaşım ve görev yaptığım yerde tanıyan tanımayan herkes gerek telefonla arayarak gerek sosyal medya üzerinden öyle güzel dualar ettiler ki o moral ile bu hastalığı yendim” diye konuştu.
“Evladını kaydedenlere evlat olacağız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ödül aldığı için mutlu olduğunu söyleyen Atik, şunları kaydetti:
“Ben bu ödülü o esnada benimle birlikte çalışan tüm ekip arkadaşlarıma hediye etmek istiyorum. Esas onlar hak ettiler. Canhıraş bir şekilde benim talimatlarımı yerine getirerek milletimizin yarasını sarmak için uyumadan, aç ve susuz, kişisel hiçbir beklentisi olmadan çalıştılar. Ben onlara sadece liderlik yaptım ve organize ettim. 'Evladını kaydedenlere evlat, babasını kaybedenlere baba, kardeşini kaybedenlere kardeş olacağız. Yaraları beraber saracağız. Sadece bir cenaze merasimi olmayacak bizim görevimiz' diye kendileriyle böyle küçük bir toplantı yapmıştım. Tüm hayatını kaybeden vatandaşlarımızı dini vecibelere uygun bir şekilde defnettikten sonra yakınlarıyla oturduk ve hep beraber ağladık. Bundan sonra evladınız, babanız ve kardeşiniz biziz.”