YALAN BİR MÜNAFIKLIK ALÂMETİDİR
5 Aralık tarihli gazetenin 21. sayfasındaki “okut hattı” köşesinde bakın ne yazıyor:
“Öğrenciye de zarar öğretmene de. Son zamanlarda gündemde bulunan dershanelerin kapatılmasının Türkiye’nin aleyhine bir karar olacağını düşünüyorum. Orta gelirli aileler ve başarılı öğrenciler için büyük bir imkân olan dershanelerin kapatılmasının, yetkin öğrenci sayısını düşüreceğini düşünüyorum. Dershanelerin, başarılı öğrencilere tanıdığı imkânlarla orta gelirli ailelerin çocuklarının başarısını artırmak için elverişli müesseseler olduğu çok net bir şekilde ortadadır. Bununla beraber 70 bin’e yakın öğretmenin de işsiz kalması işin başka bir boyutu. Yararları ve zararları apaçık olan dershanelerin kapatılması konusunda umarım bu ve benzeri fikirleri dikkate alacak birileri çıkar!” Ömer Şener
17 Aralık tarihli gazetenin 22. sayfasındaki “okur hattı” köşesinde bakın ne yazıyor:
“90’lı yıllardan bu yana okullarımızda kılık kıyafet, sınıf geçme yönetmeliği, disiplin cezaları vb. konularda yapılan bütün düzenlemeler hemen hemen öğrenci lehine. Bu lehte olan uygulamaların öğrencilerimize yansıması nasıl acaba? Büyükler olarak şimdiki öğrenciler daha saygılı, daha vefalı temizlik konusunda daha hassas derslerinde daha başarılı diyebiliyor muyuz? Eğer diyebiliyorsak sorun yok, diyemiyorsak – ki ben bu konularda sıkıntılar olduğunu düşünüyorum- dershaneler kapansın mı, kapanmasın mı, kılık kıyafet serbest olsun mu olmasın mı gibi konuları tartışmayalım…”İzzet Özcanoğlu.
Bu okurlar en hafif tabiriyle kuyruklu yalan söylüyorlar. Bu okurlar Zaman gazetesinin bu konularla alâkalı yayınladığı yazılardan etkilenmiş binlerce okurdan sadece ikisidir. Ne elde ettiniz bu insanları bu yalanlarla kandırmakla! Biz de mi kendi çıkarlarımızı korumak için her yolu mubah sayacağız! Yalanın kullanılabildiği yerlere bir de çıkarlarımızı korumayı mı ilave edeceğiz! Biz bedeli ne olursa olsun doğrunun yanında olamayacaksak kimde ne farkımız olur.
Beyler! Doğruyu yazın doğruyu! Dershaneler sadece okula çevrilecek okula! Okula öğrencisini her okul gibi devlet verecek, fakir zengin ayırımı yapmadan ve okula en yakın çevreden. Öğrenciyi devlet, masrafını da devlet verecek! Okul kapasiteniz hem öğrenci hem de öğretmen olarak bırakın azalmayı kat kat artacak. Öğretmenleriniz, müdürleriniz, memurlarınız, okullarınız hepsi duracak. Bir şey tam belli değil sadece. Acaba okula mahalleli çocuklar dolduğunda ve dünyalık adına kazanç üç kuruş azaldığında eğitim aynı gayretle sürecek mi?
Eğitim herkesin hakkı. Kaliteli eğitim de. Kaliteli eğitimin özellikle zengine ve kafası çalışana olarak düşünülmesi sakat bir düşüncedir. Ben de okulun başarılı öğrencisi idim. Fakat bir işçi babasının çocuğuydum. Bunlar dershaneler için yetmiyor ki! Önce para! Bu parayı temin için nice insan ne kötü yollara düştü! Herkes iyiye mi çattı sanıyorsunuz! Düşük gelirli veya orta gelirli ailelerin çocuklarının dershaneye ücretsiz gittikleri falan yok! Bu durumdaki öğrencilerin dershane ücretleri hep karşılandı! Hangi dershane hangi dar ve orta gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz ve karşılıksız eğitimi veriyor?
Bu düzenlemeye benzer bir düzenlemeyi daha önce de hükümet çıkarmış, fakat sol görüş sahipleri hükümet şeriatçılara para aktaracak diyerek karşı çıkmışlardı. Şimdi benzer düzenlemeyle karşı çıkanlara bakarmısınız! Niye? Niye karşısınız niye? Çıkın açıkça söyleyin! Din için mi? Devlet için mi? Millet için mi? Yoksa… Madem hizmet esastı o halde işte fırsat! Öğrenci de devletten, parası da!
Ülkemizi; ekonomik, demokratik ve gelişmiş bir hukuk devleti yapma gayretinde olan hükümet, çıkar ve menfaatlerin korumak için meşru ve gayri meşru engelleyici tavır koyanlarla mücadele etmektedir. Hükümetler daima, bir tarafına bakarak değil her tarafına bakarak bu mücadeleyi yapmak zorundadır. Gerekirse soluna gerekirse sağına! Bunu hiç unutmayın!