Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün 09 Eylül 1923 tarihinde kurduğu ve T:C kadar büyük bir eser olarak nitelendirdiği Cumhuriyet Halk Partisi mensubu olmaktan her zaman onur duydum.
Ama artık bu işin Cumhuriyet halk Partisi mevcut durumunun çok ciddi sorunları var.
Bizim bu memlekette ki hangi partiye oy verirse versin, hiçbir vatandaş, hele hele partili yol arkadaşlarımın, parçası olmaktan onur duymaktan gurur duyduğum Buldan halkıyla hiçbir sorunum yok.
Benim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisiyle bir sorunum yok. 1938’e kadar olan Cumhuriyet Halk Partisiyle bir sorunum yok. Ama benim bir sorunum var; benim fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini söylediğim Cumhuriyet Halk Partisiyle alakalı sorunlarım var. Birbirini yiyen, birbirinin ayağını kaydırmaya çalışan Cumhuriyet Halk Partisiyle sorunlarım var.
Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş felsefesine baktığınızda fabrika ayarlarına baktığınızda.... sağcılık solculuk yoktur. Orada Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Devrimcilik, Milliyetçilik, Devletçilik ve Laiklik vardır. Bugün anayasamızın başlangıç ilkelerinde de bunlar vardır. Ben bunların hangisine karşı çıkmışım. Bu altı ilkenin tam uygulanmasını istemek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanındaki CHP’yi savunmak, o düşüncelerin hayata geçmesini istemek suç mu?
Elbette bir haksızlığa uğradığımız söz konusu. Ben haksızlığa uğramadım, sizler haksızlığa uğradınız. Buldan haksızlığa uğradı. Adil olmadı bu işler. Ayıptır. Çamur at izi kalsın politikasıyla sağlıklı ve saygılı bir siyaset inşa edilemez. Bu halkın gönlü kazanılamaz ve eğer siz bunu yapmaya devam ederseniz, bugün olmaz ama o oklar, benim size çevirdiğim oklar var ya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün okları, o sizleri vurur.
CHP Denizli İl Başkanı Sayın Mahir Akbaba, benim CHP’li değilim dediğimi iddia ederek televizyonlarda beni suçladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Gülizar Biçer Karaca da benim CHP Genel Başkan Yardımcılarından birine para vererek adaylığımı garantiledim dediğimi söyleyerek çirkin bir iftirada bulundu. Her ikisine de gerekli cevapları verdim. Ayrıca Denizli Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediğimiz basın toplantısında da gerekli açıklamaları yapıp, her ikisini de yalancı oldukları için istifaya davet ettim. İstifa etmedikleri takdirde de CHP Genel Merkezinin bunlar hakkında gerekli işlemleri yapmasını istedim. İstifa olmaz, CHP Genel Merkezi de gerekeni yapmazsa o zaman benim bu yapıda, yalancılara sahip çıkan, iftiracılara sahip çıkan, bilginin, bilimin, birikimin değil, kafakol ilişkilerinin, yalanın, iftiranın geçerli olduğu bu yapıda benim işim olmaz dedim.
CHP Denizli İl Başkanı Sayın Akbaba, bırakın istifa etmeyi, ayni yalanları söylemeye devam etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Karaca’dan da herhangi bir ses çıkmadı. Genel Merkezden de herhangi bir girişim olmadı. Öyleyse bize yapacak tek iş kaldı; istifa etmek. Bugün itibariyle CHP üyeliğinden istifa ediyorum.
Ben Belediye Başkanlığım süresince, CHP’li kardeşime de, AK Partili kardeşime de, Milliyetçi Hareket Partili kardeşime de, İYİ Partili kardeşime de, BBP kardeşime de, Demokratik Sol Partili kardeşime de hepsine eşit hizmet sunmaya çalıştım. Hepsi başımın tacı.
Dengeler bunu gerektiriyor, görmezden gelelim demedik. Hata olabilir, kusur olabilir. Eyvallah ama, bu konuda kesinlikle ve kesinlikle yapılması gereken ne var ise vaktinde saatinde yapmak lazım. Bunu yapmaya çalıştım. Ben yanlışa izin vermedim. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeye izin vermedim. Ben yanlış yapana izin vermedim. Durum onu gerektiriyor, bunu gerektiriyor, görmezden gelelim; benim kitabımda böyle bir şey yok. Yalana da asla yer yok. Yalan varsa da onun karşısındayım.
Diyor ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Benim En büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti Devletidir”. Cumhuriyete laf edeceklerin karşısındayım. Mücadeleye varım. Yılmadım, yılmayacağım.
Her ne kadar elimizi kolumuzu bağlamaya çalışsalar da, Buldan Denizli’den de, Buldan Ankara’dan da daha zengindir. Buldan bu zamana kadar ne yaptıysa kendi yapmıştır, kendi evlatları ile yapmıştır. Devletin ve Denizli Büyükşehir’in her türlü imkanlarını kullansalar da hala Denizli’nin en müreffeh ilçesidir. Kaynağımızı bulduk. Bulmaya da devam edeceğiz. Bundan sonra, önümüzdeki dönem inşallah Ankara’nın parasına muhtaç olmadan yapacağız bu işleri. Çok güzel projelerimiz var. Çok güzel para kaynakları oluşturduk.
Partisine bakmadan, Buldan’a bir taş üstüne taş koyanın, bir tuğla koyanın, elini öpmeyi her zaman varım. Önemli olan Buldan. Buldan için yapılanlar başımın tacıdır. Buldan için her yenilik karşılığını bulur.