Trafikte yaşanan her türlü maddi hasar, araç sahipleri için büyük endişe kaynağı olabilir. Zorunlu trafik sigortası yaptırmak, yasal bir sorumluluk olmanın ötesinde, olası riskleri en aza indirgemeyi amaçlar. Ancak araçların kaza sonrası ikinci el piyasa değerinde oluşabilecek düşüş de akıllarda soru işaretlerine neden olur. Bu noktada, “Trafik sigortası değer kaybını öder mi?” sorusu oldukça merak uyandırır. Trafik sigortası değer kaybı hususunda bilinmesi gerekenleri Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Erol Esentürk anlattı.
Trafik Sigortası Değer Kaybını Kapsar mı?
Trafik sigortası, kazaya karışan üçüncü kişilerin maddi ve bedeni zararlarını karşılamaya odaklanan zorunlu bir sigorta türüdür. Her araç sahibinin yaptırması zorunlu olan bu poliçe, karşı tarafın aracında oluşan hasarları ve kişisel yaralanmaları güvence altına alır. Ancak “trafik sigortası değer kaybı” konusu, pek çok kişinin düşündüğünün aksine tamamen kapsam dışında değildir. Resmî düzenlemeler çerçevesinde, kazada kusurlu olan tarafın trafik sigortasından belirli şartları yerine getirerek değer kaybı talep edilebilir. Aracın onarılsa bile ikinci el satışında oluşabilecek fiyat düşüşü, değer kaybı olarak ifade edilir ve bu kaybın telafisi hukuki bir süreç gerektirir.
Değer Kaybı Hesaplaması ve Başvuru Süreci
Değer kaybı, aracın kaza geçmişi nedeniyle piyasa değerinde oluşan azalmayı ifade eder. Aracın tamamen onarılmış olması ya da dışarıdan bakıldığında sorun gözükmemesi, kaza kaydı varsa ikinci el satış fiyatının düşmeyeceği anlamına gelmez. İşte bu nedenle mağdur sürücü, kazaya sebebiyet veren tarafın trafik sigortasından “trafik sigortası değer kaybı” bedelini talep etme hakkına sahiptir. Değer kaybı hesaplaması; aracın yaşı, kilometresi, kaza öncesi piyasa değeri, hasarın niteliği ve aracın geçmişte başka kazalara karışıp karışmadığı gibi çeşitli kriterlere göre yapılır.
Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Erol Esentürk, bu sürecin başlatılması için öncelikle doğru ve eksiksiz belgelerin hazırlanması gerektiğini vurguluyor. Kaza tespit tutanağı, onarım faturası, ekspertiz raporu gibi belgeler, sigorta şirketinin değer kaybı talebini değerlendirebilmesi için temel unsurlardır. Belgeler tamamlandıktan sonra kazaya sebebiyet veren karşı tarafın trafik sigortası poliçesine sahip sigorta şirketine resmi başvuru yapılır ve gerekli incelemeler sonrasında değer kaybı tazminatı hesaplanarak hak sahibine ödenir.
Önemli Detaylar ve Yasal Haklar
Değer kaybı talebinde bulunurken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri, yasal zaman aşımı süreleridir. Türkiye’de tazminat talepleri için belirli süreler geçerlidir ve bu süreler dolduğunda tazminat hakkı kaybedilebilir. Ayrıca, değer kaybı ödemesi yapılabilmesi için kusur oranının karşı tarafta olması veya karşı tarafın kusur derecesinin ağır basması gerekir. Bu nedenle kaza tespit tutanağında kusur dağılımının doğru şekilde belirlenmesi son derece mühimdir.
Bunun yanı sıra, talep edilen değer kaybı bedelinin reddi durumunda yasal yollara başvurmak da bir seçenek olarak karşımıza çıkar. Dava yoluyla da talep edilebilen bu hak, uzman görüşü ve ek raporlar doğrultusunda mahkeme tarafından değerlendirilebilir. Zamanlama, doğru bilgilendirme ve düzenli evrak takibi, bu süreci sorunsuz bir şekilde yönetmenin kilit noktalarıdır.
Trafik kazalarının yaratabileceği maddi kayıplar, yalnızca onarım masraflarıyla sınırlı değildir. Kaza geçmişi olan bir aracın ikinci el piyasasındaki değeri düşebilir ve bu düşüş, mağdur tarafın trafik sigortası üzerinden talep edebileceği değer kaybı tazminatıyla kısmen de olsa telafi edilebilir. Gerekli evraklar hazırlanıp kusur oranları netleştirildiğinde, trafik sigortası değer kaybı ödemesi almak mümkündür. Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Erol Esentürk de bu sürece dair dikkatli ve bilinçli hareket etmenin önemini vurgularken, doğru yönlendirmelerle hak kaybı yaşanmasının önüne geçilebileceğini belirtiyor. Böylece, araç sahipleri karşılaştıkları finansal zararları en aza indirerek kendilerini daha güvende hissedebilir.