Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalının Denizli Psikodrama Derneği ile birlikte düzenlediği sempozyumun teması; beden sağlığını en çok etkileyen psikiyatrik bozukluklardan biri olan ‘depresyon’ olarak belirlendi.
PAÜ Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyuma Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuğba Sarı, Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülfizar Sözeri Varma, Denizli Psikodrama Derneği Başkanı Prof. Dr. Nalan Kalkan Oğuzhanoğlu, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Açılışta sırasıyla Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Nalan Kalkan Oğuzhanoğlu, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuğba Sarı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar konuştu.
Sempozyum başkanlığını yapan Denizli Psikodrama Derneği Başkanı Prof. Dr. Nalan Kalkan Oğuzhanoğlu konuşmasında: “Hüzünden neşeye, geçmişten bugüne duygusal ikmal getirdiniz. Yeniden karşılaşmalarla tazelenme fırsatı sağladınız. Bugün buraya paylaşmaya geldik. Yaşadığımız bu anları da geçmiş zaman olmasını bekleyerek ilerideki hikâyemize “iyi ki” ya da “ne hoş oldu” cazibesini ekleme arzusuyla geldik. Bu sempozyumun hepimizin belleğine düşebildiği kadarını okuyabilme fırsatı sunsun dilerim” dedi.
Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Tuğba Sarı yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Milli mücadele döneminde olağanüstü sıkıntılar içerisinde mücadele için gerekli ümit, cesaret ve güven gibi duyguların sağlanması için profesyonel psikolojik yardımın söz konusu olmadığı o günlerden geldik. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutladığımız bugün, bilimin ışığında 1. Pamukkale Psikiyatri Okulunu, Pamukkale Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilmekten onur ve gurur duyuyoruz. Sayın Dekanımız Prof. Dr. Osman İsmail Özdel hocamızın sevgi ve selamlarını ileterek, hepinize hoş geldiniz diyorum. 1987 yılında Denizli Tıp Fakültesi adıyla kurulan fakültemiz, 1992 yılında Pamukkale Üniversitesi’ne bağlanarak, 1993 yılında Güneş binasında hizmet vermeye başlamıştır. 2002 yılında bulunduğumuz Kınıklı Kampüsünde, 2012 yılında 13 katlı plaza binasında hizmet vermeye başlamıştır. 2014 yılında Psikiyatri Hastanemiz hizmet vermeye başlamıştır. 272 öğretim üyesi, 652 araştırma görevlisi, 1612 öğrencimizle bugün Ege Bölgesi’nde büyük hasta potansiyeline sahip dev bir merkez haline gelmiştir. Psikiyatri Hastanemiz de Tıp Fakültemizin göz bebeğidir. Psikiyatri Ana Bilim Dalımız, ulusal ve uluslararası katılımın gerçekleştiği bilimsel aktiviteler ve sosyal aktiviteler ile ruh sağlığını sosyal, ekonomik, hukuki ve tıbbi boyutları ile tam bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirmektedir. Toplumsal sorunların ruhsal sorunlara neden olduğu, ruh hastalıklarına bağlı olarak da toplumsal sorunların ortaya çıktığı bilinmektedir. Üst üste pandemi ve deprem gibi felaketler yaşamış ülkemiz insanlarının, siz saygıdeğer hocalarımızın Türkiye Yüzyılı’nda yapacağı çalışmalara ve bu tür toplantılara ihtiyacı vardır.”
“Fiziksel iyileşmenin en büyük etkenlerinden biri de kişinin kendini psikolojik olarak iyi hissetmesidir.”
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necip Atar yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Depresyon kimyasal bir hastalıktır. Transmitter olarak adlandırılan dopamin, serotonin gibi ajanlar etki eder. Bunlar içinde tirozin ve C vitamini çok önemlidir. Çünkü başlangıç maddesi tirozinden başlayarak noradrenalin sentezlenir. Bunun için de en önemli şey C vitaminidir. C vitamini almanızı öneriyorum. Üniversite hastanemiz birçok hastalığın tanı ve tedavisinde uzman hekimleri ve son teknoloji cihazları ile insanların hayatlarını sağlıkla sürdürebilmesi için var gücüyle çalışmaktadır. Fiziksel iyileşmenin en büyük etkenlerinden biri de kişinin kendini psikolojik olarak iyi hissetmesidir. Bu sebeple üniversitemiz psikiyatri alanında da güncel bilgileri yakından takip etmektedir. Katılımlarınız için çok teşekkür ediyor ve verimli bir sempozyum olmasını diliyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından sempozyum ‘Depresyon, Travma ve Bağımlılık’ adlı ilk oturumu ile devam etti. İki gün süren sempozyumda toplamda dört oturum ve çeşitli başlıklarda atölye çalışmaları gerçekleştirildi.