HABERDENİZLİ.COM(İHA)
Telefon dolandırıcıları, her gün yeni bir yöntemle vatandaşları dolandırma girişimlerine devam ediyor. Denizli'de yaşanan son olayda, mesai saatinin bitmesine yakın gazeteci Erol Kes’i savcılık tarafından atanmış bir uzlaştırmacı gibi arayan şüpheliler, internetten yapılmış bir alış veriş için hakkında açılmış icra davası olduğunu söyleyerek, postaneye gönderilen tebligat kendisine ulaşmadan dosyanın kapatılması için istenilen parayı bankamatikten yatırmasını istedi. 36 bin liralık sözde icra işlemi için dolandırıcıların kendisinden istediği parada süreli indirime gitmesinden şüphelenen Kes, parayı göndermek için ATM'ye gittiği esnada yanında olan kardeşi ve avukatının uyarıları sayesinde dolandırılmaktan kıl payı kurtuldu.
"Postaneden arıyorum" dedi, postanenin yerini bilemedi
Dolandırıcıların tuzağından kurtulan Erol Kes'i arayan numaraları ulaşmaya çalışan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirleri, Kes'i postane memuru olarak arayan kişinin çalıştığını iddia ettiği yerin adresini dahi verememesi üzerine şüphelilerin maskesini düşürdü. Uzlaştırmacı avukat olarak arayan suç ortağı ise, telefonu "Süre doldu, artık kendinize bir avukat tutarak mahkemede savunma yaparsınız" deyip kapattıktan sonra bir daha çağrılara cevap vermedi.
Her gün farklı yöntemlerle girişimlerine devam eden dolandırıcıların mesai saati bitimine yakın kendisini aradığını belirten Erol Kes, "İlk arayan kişi, kendisini postanede çalışan biri ve Kes’i tanıdığını söyleyerek adına tebligat geldiğini söyledi. Erol Kes, hangi postaneden aradığını sorduğunda ise Merkez postane diyen dolandırıcılar mesai saatinin bittiğini postaneye gelmek ile vakit kaybetmemesini söyleyerek arabulucu avukatın numarasını verdi. Kes, avukatı aradığında bir firmadan ürün sipariş ettiğini sipariş sırasında ‘Evet’ dediği ve bunun ıslak imza olduğunu söyleyerek, ürünü almadığı gerekçesi ile ‘Gecikme bedeli, Firmayı oyalama’ gibi durumlar nedeniyle icralık olduğunu söyledi. Bin an neler olduğunu anlayamayan Kes, “Saat 16.15 ya da 16.30 gibi bir telefon geldi. Postaneden aradığını belirten bir hanımefendi, ‘Erol ağabey, adına gelen bir ihbarname var’ dedi. İsmen söylüyor, ‘tanışıyor muyuz?’ dedim. ‘Ağabey ben seni tanıyorum. 30 dakika, 45 dakika içinde ihbarnameyi almaya gelmen lazım. Ceza ihbarnamesi’ dedi. ‘Nasıl icralık olur. Bekle ben bir geleyim’ dedim. ‘Gelmene gerek yok. Ben üzerindekini okuyayım istersen. Vakit kazanmış olursun’ dedi. Okumasını istedim ama postane ile iş yerimin arası 10 dakikalık yol” dedi.
“Ben o sırada avukatımı aradım”
O esnada avukatını araması ile dolandırıcıların tuzağına düşmekten kurtulan Kes, “36 bin TL bir borç çıkardı. Sonra avukatımızı aradık. Ve o an iyi ki avukatı aradık. O da, ‘Ağabey, tebligatı al, yoksa zaten muhtara verilmesi gerekir. Tebligat neden tekrar postaneye gidiyor’ dedi. Tekrar aradığımda kendisinin arabulucu olduğunu parayı bugün içinde yatırılması halinde yarıya düşeceğini söyledi. Avukat parası ile 20 bin TL olacağını ama savcılığı arayarak fiyatı düşürmeye çalışacağını söyledi. Çok kısa süreye sıkıştırıyorlar. 15-20 dakika içinde postaneye mi gidelim, evrakımı alalım. Parayla mı uğraşalım. 2 dakika sonra tekrar aradı. ‘Ben savcılık ile görüştüm. Bugün içinde Savcılık kalemi parayı emanet alacak. Pazartesi gününe yetişmesi lazım, Cuma günü ama bakın mesai bitiyor. Bankamatiğe gidin, oradan parayı yatırırsınız’ dedi” ifadelerini kullandı.
“Ummadığımız bir yer, alışmadığımız bir sistem”
Gazeteci olması ve bu tarz haberleri sürekli olarak yapmasına rağmen dolandırılmaktan son anda kurtulduğunu dile getiren Kes, “Ummadığımız bir yer, alışmadığımız bir sistem. Gazeteci olduğumuz halde o kadar dolandırıcılık haberleri yapıyoruz. O kadar profesyonelce yapılıyor ki her şey an an gidiyor. Kanıtlanmış bir suçumuz bile yok. Neden uzlaştırmacı bizden para istiyor. Yarım saat sonra kendimize geldik. Sonra aradığımızda telefonlara cevap vermiyorlar. Eğer o an için boş bulunup ya da kardeşim olmasaydı, belki lanet olsun, 36 bin TL ile uğraşmayalım 2-3 bin TL’ye kapatalım bu işi deyip parayı verecektim. Çünkü o kadar kendilerinden emin, o kadar insanın hiç beklemediği insanın günlük hayatta yaşadığı olaylar” diye konuştu.
“İlla asker, savcı ve ya polisin araması gerekmiyor”
Vatandaşların dolandırıcılara karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Kes, “Vatandaşlardan dikkatli olmalarını istiyorum. Benim başıma gelmez demesin. İlla asker, savcı ve ya polisin araması gerekmiyor. Farklı yerlerden de aranabiliyor. Bizimde beklemediğimiz şey, hiç ummadığımız yer. Ve o yarım saatin içine öyle bir sıkıştırıyorlar ki, evrak mı alırsın, bankaya mı gidersin, avukat mı bulursun. Ne yapacağına karar veremiyorsun. Mutlaka evrakınızı alın. Alın ki ne olduğunu görün” şeklinde konuştu.