15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen o gece yaşananlar hafızlardan silinmiyor. 15 Temmuz gecesi 11. Komando Tugay Komutanı olan ve darbecilerin sözde atama listesinde "Denizli sıkıyönetim komutanı" olarak adı geçen eski tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır, Denizli'deki 550 komandoyu Ankara'ya sevk etmek istedi. Kayseri Erkilet Askeri Havaalanından gelen C-130 ve C-160 tipi iki kargo uçağın Çardak Hava Meydan Komutanlığına veya Çardak Havalimanına inmesinin planlanarak 550 komandonun Ankara'ya gitmesi hedeflendi. Çardak'a 550 darbeci askerin geleceğini ve uçaklarla kentten ayrılacağı haberini alan Çardak, Bozkurt ve Honaz halkı Hava Meydan Komutanlığı önüne giderek askerlerin geçişine izin vermedi. O esnada dönemin Çardak Belediye Başkanı Mahmut Öztürk, kendi belediyesi ve Büyükşehir Belediyesine ait iş makinalarını piste çekilmesi talimatını vermesi üzerine Kayseri'den gelen askeri kargo uçaklarının inişi engellendi.
Darbenin seyrini değiştirecek hamleyi yapan Çardak eski Belediye Başkanı Mahmut Öztürk, o gün yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerine anlattı. 15 Temmuz akşamı kent merkezinde gerçekleşen Büyükşehir Belediyesi toplantısından ilçeye geldikleri sırada yolda askeri araç konvoyunu gördüklerini belirten Çardak eski Belediye Başkanı Öztürk, darbe girişimi olduğunu anladıklarını söyledi. Vatandaşların bilgilendirilmesi için partililerine haber verdiğini söyleyen Öztürk, “Çardak'a gelir gelmez de hep beraber havaalanı kavşağını durumu kontrol etmek üzere yola çıktık. Konvoy ikiye bölünerek, birisi arkamızda gördüğünüz askeri havaalanına doğru bir kısmı da sivil havaalanına doğru yönlendirildi” dedi.

“O gece karar vericiler ortada yoktu, sonra birçoğu FETÖ'cü çıktı”

Darbe girişiminin yaşandığı anlarda ne yapılacağına karar verecek kişilere ulaşılamadığını belirten Öztürk, kalkışmanın sonrasında devam eden soruşturmalar kapsamında karar verici kişilerin FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığını söyledi. Ülkenin kurtuluşu için canları pahasına askeri konvoyun önüne geçtiklerini ifade eden Öztürk, “Konvoyu durdurduktan sonra kargo uçaklarının ilçemiz üzerinde uçtuğunu tespit ettik. Bunun üzerine piste inmelerine engellemek amacıyla belediye araçlarını ve Büyükşehir Belediyesine bağlı araçlarının tamamını piste çıkartarak, piste kullanılmaz hale getirdik. Sabah saatlerinde de İl Jandarma Komutanlığından geldiler ve biz nöbete devam ederken buradaki darbeci askerleri teslim alarak buradan ayrıldılar. Çardak aslında Kazan kadar önemliydi. Kazandan belki daha önemliydi. Buradan giden 550 komando darbeci asker belki cumhurbaşkanımızın bulunduğu külliyeyi basacaklardı. Biz tabi soğukkanlılığımızla başımıza ne geleceğini düşünmeden bütün bunları yaptık. Ülkemiz için yine gerekirse yine yaparız” şeklinde konuştu.

“Benim ve eşimin bulunduğu araca namlular doğrultuldu”

15 Temmuz gecesi ölüm kalım savaşı verdiklerini dile getiren Mahmut Öztürk, “Herkes bunu hissedemez. Benim içimde bulunduğumuz araçta eşim, ben ve şoförüm askeri konvoyun önüne aracı çektiğimizde 4 namlulu silah bize doğrultulmuştu ve biz o durumdayken bile yoldan çekilmeden operasyon sürecini yöneltmeye başardık. Çok şükür başımıza bir şey gelmedi. Gözümün önünden gitmeyen şeyler bunlar, biz çoluğumuzu çocuğumuzu her şeyimizi bırakıp belimizi silahımızı taktık ve FETÖ'nün karşısına çıktık” ifadelerini kullandı.